Davalı sigorta şirketinin, ZMSS poliçesinden kaynaklanan sorumluluğunun, azami poliçe teminat limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve gerçek zarar ile sınırlı olduğu- ZMSS Genel Şartlarında "dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat taleplerinin teminat dışı kaldığı" açıkça belirtilmiş olup, kazanç kaybı, gerçek zarar dışında aracın hasarlanması nedeniyle uğranılan dolaylı bir zarar olduğundan, davalı sigorta şirketinin kazanç kaybından sorumluluğuna karar verilemeyeceği-
Alacak davası- Yargılama giderinin eksik hesaplandığından yeniden hesaplanarak karar verilmesi gerektiği-
Asgari ücretin kamu düzeni ile ilgili olduğu, kamu düzeni ile ilgili hususlarda kazanılmış usuli haktan söz edilemeyeceği gibi, bu hususların yargılamanın her aşamasında hakim tarafından doğrudan gözetileceğinde kuşku ve duraksama bulunmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan bakıcı gideri ve erken malulen emekli olunması nedeniyle kazanç kaybı istemi-
Davacının aracında oluşan hasar, aşırı yağan yağmurdan dolayı derenin taşması suretiyle meydana geldiğine göre 2560 sayılı Kanun’un 2 ve 25. maddeleri gereğince davalı İSKİ tarafından yetki ve görevi dahilinde bulunan yağmur sularının toplanıp yerleşim yerlerinden uzaklaştırılamaması nedeniyle derenin taşması sonucu meydana gelen zararlardan dolayı İSKİ Genel Müdürlüğü'nün sorumlu tutulabilmesinin mümkün olduğu-
Taraflar arasında birleştirilen sözleşmenin feshi ve tazminat davası-
Mahkemece, gerekli belgeler toplandıktan sonra, taşıma sektöründe faaliyet gösteren uzmanın da katıldığı bilirkişi kurulu oluşturulup, davalı kooperatif kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, kooperatifin o dönem içinde kaç ortağı olduğu, hangi ortağa ne kadar iş verildiği, davacıya verilmesi gereken iş belirlendikten sonra davacının aracının çalıştırılmaması nedeniyle uğradığı kazanç kaybının yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde denetime elverişli bir rapor alınarak tespit edilmesi, bilirkişi raporu ile kazanç kaybının gerçek miktarının somut verilerle tam olarak saptanamaması halinde BK'nun 42 nci vd. madde hükümleri uyarınca mahkemece somut olayın özellikleri gözönünde bulundurularak, takdiren bir miktar kazanç kaybına hükmedilmesi gerektiği-
Her ne kadar takibe konu ilamda hükmedilen tazminat alacaklarının ticari faizi ile tahsili hüküm altına alınmış ise de; 3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunda ve sair literatürde “ticari faiz” adı altında bir faiz türünün bulunmadığı, bilirkişi raporunda hesaplamaya esas alınan faiz oranlarının avans faiz oranlarına denk gelmediği nazara alındığında ilamda bahsi geçen ticari faizin yasal faiz anlamına da geleceğinin anlaşılması ve ilamda hükmedilen tazminat alacaklarına yasal faiz işletilmesi gerekeceği, o halde, mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle, ilamda hükmedilen tazminat alacaklarına yine ilamda belirtilen tarihlerden itibaren yasal faiz uygulanacak şekilde hesaplama yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.