Maddi tazminat isteği, çalışamamaktan yani davalı koca ile evli kalınması nedeniyle uğranılan kazanç kaybından kaynaklandığından; Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında olmayıp, Türk Borçlar Kanunu kapsamında olduğu; dolayısıyla genel mahkemelerin görevli olduğu-
Sözleşmenin haksız feshi nedeniyle davacının uğradığı zararın tahsili istemi-
Davacının çiftçilik yaptığı sabit olmakla, tarımsal işletmeye davacının kişisel katkısının ne olduğu nazara alınarak tazminat hesabına esas gelirinin belirlenmesi gerektiğinden davacı tarafça ispat edilemediği gerekçe gösterilerek asgari ücretten hesaplama yapılamayacağı, Erik Üreticileri Birliği ve Ziraat Odası'nın, erik yetiştiriciliği konusunda çalıştırılacak işçi ücretlerine ilişkin bildirdiği bedeller gözetilerek yapılan hesaba ilişkin ek bilirkişi raporundaki tespitlerin ve hesabın doğrultusunda tazminata hükmedilmesi gerektiği- 5.000,00 TL. manevi tazminatın, trafik kazası sonucu davacının yaralanması ve malul kalması nedeniyle istendiği göz önünde bulundurulduğunda az miktarda olduğu-
Davacının hamili olduğu çekin davalı banka nezdinde kaybolduğu ve davacının keşideciden alacağını tahsil edemediği bir durumda, davalı bankanın zarardan sorumlu olabilmesi için ayrıca bankanın çeki kaybettiği tarih ile davacının keşideci aleyhine hukukî yollara başvurması gereken makul süre içerisinde var ise çek hesabında bulunan paranın tahsilinin imkânsız hâle gelmesi veya bu zaman aralığında keşidecinin malvarlıklarını elinden çıkarması olgusunun kanıtlanması gerektiği- Bu hususlarda hiçbir araştırma ve değerlendirme yapılmadan davanın kabulüne karar verilemeyeceği- "Dava konusu çek kaybedilmemiş olsaydı dahi davacının alacağına kavuşamayacağı yönündeki savunmanın illiyet bağını kesen bir husus olduğu ve dolayısıyla illiyet bağının kesildiğinin davalı banka tarafından ispatlanması gerektiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
Trafik kazası sonucu oluşan araç değer kaybı ile kazanç kaybının tahsili istemi-
Eğitim personeli ile ilgili yazılı sözleşme yapılması hükmü değerlendirildiğinde bu sözleşmenin belirli süreli olmaktan çok asgari süreli iş sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği- Kurumlarda çalışan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler ile özel öğretim kurumunu temsil eden kurucu veya kurucu temsilcisi arasında yapılacak iş sözleşmesinin, en az bir takvim yılı süreli (Eğitim ve Öğretim yılı) olmak üzere yönetmelikteki esaslara göre yazılı olarak yapılması gerektiği- 5580 sayılı yasa döneminde eğitim elemanı ile yapılacak iş sözleşmesinin asgari süreli olduğunu ve ilk asgari süreli sözleşme düzenlenmesinden sonra, yeniden yapılmasının belirli süreli sayılmasını gerektirmediği gibi tekrar asgari sürenin kabul edilmediği- Eğitim ve öğretim başına asgari süreli sözleşme yapıldıktan sonra eğitim ve öğretim devam ettiği için belirli süreli iş sözleşmesi yapılması için esaslı ve yenilenmesi içinde objektif neden olmadığı sürece eğitim personeli ile yapılan ilk sözleşmenin asgari süreli olarak kabulü gerektiği-
Haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, davacıya ait çekici ve dorsenin haczedilerek muhafaza altına alındığı, söz konusu araçların (2 buçuk ay sonra) davacıya teslim edildiği, davacının araçlarını kullanamaması nedeniyle kazanç kaybı olduğu, araçların yaklaşık 75 gün yediemin deposunda kaldığı, mahkemece bu süre zarfı nazara alınarak hesaplama yapıldığı anlaşılmışsa da, mahkemece, haczin konulduğu ve kaldırıldığı tarihler arasında kalan tüm günler üzerinden zarar tespiti yerine, davacının bu süreyi kapsayan günlerin tamamında çalışması mümkün olmadığından, TBK. mad. 51-52 gereğince uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.