Türk Medeni Kanunu'nda babalık davasında manevi tazminatla ilgili bir hüküm bulunmadığından, babalık davasıyla birlikte açılan manevi tazminat davası Borçlar Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan genel hükme dayandığından, Aile Mah­kemesinin görevine girmeyen manevi tazminat talebi tefrik edi­lerek görevsizlik karan verilmesinin gerekeceği-
Dava dilekçesinde davalıların ad, soyadı ve maliki oldukları aracın plaka numaralarının bildirildiği; fakat açık adreslerinin bildirilmediği, mevcut bilgilerden istifade edilerek davalıların adreslerinin tespit edilip usuli eksikliklerin tamamlanması ve taraf teşkilinin sağlanması gerektiği-
Hastanın doğum uzmanı tarafından sezaryen doğum gerçekleştirdiği, hastanın taburcu edilmesinden sonra sürekli karın ağrısı ve el parmaklarının şişmesi sonucu hastaneye başvurduğu, hastanece yapılan ameliyat sonucu batında gossisibipoma tespit edildiğini ve 1 adet batın kompresi çıkarıldığı- Dosya kapasamında aldırılan bilirkişi raporlarının çelişkili olduğu, hal böyle olunca, mahkemece yapılacak işin; (Samsun İli Dışındaki) Üniversitelerin ana bilim dallarından seçilecek, aralarında konularında uzman, Kadın Hastalıkları ve Doğum, İç Hastalıkları ve Genel cerrahi uzmanlarının da bulunduğu akademik kariyere sahip doktorlardan oluşturulacak bir bilirkişi kuruluna dosya tevdii edilerek, davacı tarafın Adli Tıp Kurumu ve Yüksek Sağlık Şurası Raporlarına itirazları da gözönünde bulundurularak ve bu itirazları da değerlendirilmek suretiyle; öncelikle yapılan son sezaryen ameliyatı sırasında batın içindeki cismin farkedilip farkedilemeyeceği, batın içindeki cismin ultrasonla yapılan kontroller ve daha önceki ameliyatlar sırasında farkedilip farkedilemeyeceği hususlarının da açıklanarak, davacının tedavisine ilişkin seyrin tespiti, bu olayda davalı doktorun hafif bile olsa kusurunun olup olmadığı, var ise kusurunun tür ve niteliğinin net şekilde nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve yargı denetimine elverişli, önceki raporlar arasındaki çelişkiyi de giderir şekilde bilirkişi kurulu raporu alınması olduğu-
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3/2 maddesi uyarınca; müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunacağı-
Bozma ilamına konu ilk kararın davalı şirkete usulüne uygun tebliğ edilmediği, bu nedenle davalı şirket vekilinin temyiz talebinin, bozma ilamı öncesi verilen ilk kararın temyizi niteliğinde olmakla, temyiz itirazını inceleme görevinin Özel Daireye ait olduğu- Meydana gelen iş kazası nedeniyle, davacının iş göremezlik derecesinin % 7,2 olarak belirlendiği, olayın meydana gelmesinde davacının % 25 oranında, davalıların ise % 75 oranında kusurlu olduğu anlaşılmakla hükmedilen manevi tazminat miktarının çok fazla olduğu-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının fazla olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemi-
İlk derece mahkemesi sıfatıyla karar veren Daire, hükmün gerekçe kısmında “Diğer yandan, bu durum dava açıldıktan sonra yapılan Yasa değişikliğinden kaynaklanmış olup; dava açmasında, davacı kusurlu sayılamaz. Şu halde, kesin hüküm oluşturmaması bakımından dava dilekçesinin reddine karar verilmeli; aynı gerekçelerle, yargılama harç ve giderleri ile davacı sorumlu tutulmamalıdır.” ifadelerine yer verilmesine karşılık, hüküm kısmında davacıdan harç alınması davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi ve davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına karar vermek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratmış olduğundan usule aykırı olarak verilen kararın bozulması gerekeceği-
Boşanma davasında tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına dikkat edileceği, daha az kusurlu taraf adına tazminata hükmedileceği-
İş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine ilişkin davada, davacıda meydana gelen iş gücü kaybı nedeniyle hesaba ilişkin bilirkişi raporu aldırılarak dosyadaki diğer deliller bir arada değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.