3. HD. 22.09.2022 T. E: 5411, K: 6894
11. HD. 13.01.2020 T. E: 2019/2306, K: 285
Tanıkların taraflardan aktardıkları beyanlar hükme esas alınamayacağı; davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğundan; davanın reddedilmesi gerektiği- Maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmek için; tazminat yükümlüsünün kusurlu, talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerektiği; kocaya kusur olarak yüklenebilecek bir davranışın varlığının ispatlanamadığından, kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
Eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata (TMK.m.174/1-2) hükmedilemeyeceği-
Mala verilen zararlar nedeniyle manevi tazminat istenilemeyeceği, kişilik haklarının zarara uğratılması durumunda manevi tazminat istenilebileceği-
Haksız eylem nedeniyle hükmedilecek manevi tazminat, her olaya göre değişebileceğinden hakimin bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği- Dava konusu somut olayda; olayın meydana geliş biçimi, tarafların kusur oranı, olay tarihi ve tazminat tayinine ilişkin ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat tutarının fazla olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat istemi-
Ailenin, kişisel değerler arasında önemli ve üstün bir yeri olduğu ve kişilik hakkı aile ilişkilerini de kapsadığı, ergin bulunmayan kız çocuğuna yönelik eylemin niteliği ve buna bağlı sonuçları ile aile ilişkisi gözetildiğinde, davacı annenin de olay nedeniyle kişilik değerlerinde eksilme duygusu yaşadığı tecrübe kuralları ile sabit olup, bu bakımdan ayrıca bir kanıtlama yükümlülüğü altında bulunmadığı- Manevi tazminat miktarının zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığından, olay tarihi, olayların gelişimi, tarafların konumu ve yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminat tutarının az olduğu-
Borçlar Kanununun 53.maddesi uyarınca ceza mahkemesinin kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de somut olayın özelliği itibariyle ceza davasının sonucu önem arz ettiğinden mahkemece, ceza yargılamasının sonucu beklenmek suretiyle davalının sorumluluk durumunun değerlendirilmesinin daha uygun olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.