2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında olan tedavi giderlerinin SGK'nın sorumluluğuna esas olanların belirlenmesi için uzman doktor bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması ve tespit edilmesi halinde SGK'nun davaya dahil edilmesi ve bu tedavi giderleri yönünden SGK'nun; yasa kapsamı dışında kalan tedavi gideri, bakıcı veya tedaviye bağlı sair giderlerden ise davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulmaları ve her iki halde de diğer haksız fiil sorumlularının (işleten ve sürücü gibi) sorumluluklarının devam ettiğinin dikkate alınması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- Davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olarak müteselsilen sorumluluğuna karar verilmiş ise de, poliçe limitinin kararda belirtilmesi gerektiği ve davalıya yükletilecek yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin sorumlu olduğu miktara oranlanarak hüküm altına alınması gerektiği-
Davalının %100 kusurlu olarak sebebiyet verdiği kaza sonucu davacının %12,1 nispetinde malûl kaldığı ve davacının SSK emeklisi olup 400,00YTL. emekli maaşı aldığı dikkate alındığında takdir edilen 10.000,00 YTL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi-
Kredi kartı üyelik sözleşmesindeki imzanın başkasına ait olması halinde davacının bu kredi kartından dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmamakla birlikte hukuka aykırı olarak kişilik haklarına verilmiş bir zarardan da söz edilemeyeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan yakının vefatı nedeniyle manevi tazminat istemi-
Manevi tazminat miktarının olay tarihi,olayın gelişimi,davalının eyleminin ağırlık derecesi,davacının eylemine göre belirleneceği-
2. HD. 02.05.2018 T. E: 2016/17138, K: 5816-
Direnme kararlarının hukuksal niteliklerinin doğal sonucu ve gereği olarak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yapacağı inceleme ve değerlendirme sırasında gözeteceği temel unsurlardan birini direnme gerekçesi oluşturacağından, özel olarak bu bakımdan da direnme kararının gerekçeli olarak yazılmasının zorunlu olacağı, Özel Daire bozma ilamına hangi nedenlerle uyulmadığı, niçin yerinde bulunmadığı ve mahkemenin bozulan önceki kararının neden hukuka uygun olduğu hususlarının direnme kararında açıklanmasında kesin bir zorunluluk bulunacağı-
Dava konusu yayın incelendiğinde davacı derneğin tüzel kişiliğine saldırı teşkil eden sözler bulunmadığı, dernek yöneticileri hakkında baston yolsuzluğuna ilişkin olarak açılan davaya yönelik haber yapıldığı anlaşıldığından davacı dernek yönünden matufiyet öğesi oluşmamış olup manevi tazminat takdirinin doğru görülmediği-
Ödenen tazminatın rücuan tahsili istemiyle açılmış olan davanın, bir iptal davası veya idari sözleşmeden kaynaklanan bir dava olmadığı, söz konusu davanın aynı Kanun hükmü anlamında “tam yargı davası” niteliği taşımadığı, tam yargı davalarının ancak her hangi bir idari eylem ve işlemden dolayı kişisel hakkın doğrudan muhtel olması halinde ve o kişisel hakkın sahiplerince açılabileceği; dolayısıyla, her hangi bir davanın tam yargı davası olarak nitelendirilebilmesi için, ortada öncelikle bir idari işlem veya eylemin bulunmasının gerektiği ve ayrıca bu işlem veya eylem nedeniyle kişisel bir hakkın ihlal edilmiş olmasının da gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.