Direnme kararlarının hukuksal niteliklerinin doğal sonucu ve gereği olarak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yapacağı inceleme ve değerlendirme sırasında gözeteceği temel unsurlardan birini direnme gerekçesi oluşturacağından, özel olarak bu bakımdan da direnme kararının gerekçeli olarak yazılmasının zorunlu olacağı, Özel Daire bozma ilamına hangi nedenlerle uyulmadığı, niçin yerinde bulunmadığı ve mahkemenin bozulan önceki kararının neden hukuka uygun olduğu hususlarının direnme kararında açıklanmasında kesin bir zorunluluk bulunacağı-
Dava konusu yayın incelendiğinde davacı derneğin tüzel kişiliğine saldırı teşkil eden sözler bulunmadığı, dernek yöneticileri hakkında baston yolsuzluğuna ilişkin olarak açılan davaya yönelik haber yapıldığı anlaşıldığından davacı dernek yönünden matufiyet öğesi oluşmamış olup manevi tazminat takdirinin doğru görülmediği-
Ödenen tazminatın rücuan tahsili istemiyle açılmış olan davanın, bir iptal davası veya idari sözleşmeden kaynaklanan bir dava olmadığı, söz konusu davanın aynı Kanun hükmü anlamında “tam yargı davası” niteliği taşımadığı, tam yargı davalarının ancak her hangi bir idari eylem ve işlemden dolayı kişisel hakkın doğrudan muhtel olması halinde ve o kişisel hakkın sahiplerince açılabileceği; dolayısıyla, her hangi bir davanın tam yargı davası olarak nitelendirilebilmesi için, ortada öncelikle bir idari işlem veya eylemin bulunmasının gerektiği ve ayrıca bu işlem veya eylem nedeniyle kişisel bir hakkın ihlal edilmiş olmasının da gerektiği-
Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacı sürücü S.’in kazada kusurunun bulunmaması, sol gözde görme kaybı oluşması, maluliyet oranı ve diğer hususlar gözetildiğinde takdir olunan manevi tazminatın çok düşük olduğu ve davacılar için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Tazminat davası-
Davacı vekilince "3.000,00TL" manevi tazminatın tahsili talep edilmiş, Özel Dairece davanın esastan reddine karar verilmiş ve reddedilen 3.000,00TL manevi tazminat yönünden davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuş olduğundan, dava değeri karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 25.000,00 TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının miktar itibariyle mümkün bulunmadığı-
Tazminat davası-
Y.li kanıt bulunmadığı gerekçesi ile verilen beraat kararları şikâyetin haksız olduğu anlamına gelmediği gibi davalının şikâyeti yeterli belirtiye (emareye) dayandığından, manevi tazminat isteminin reddi gerekeceği-
Ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının manevi tazminat istemi-
Taraflar; dinlenmesini istedikleri tanık ve bilirkişinin veya yapılmasını istedikleri keşif ve sair işlemlerin masraflarını, mahkeme veznesine yatırmaya mecbur olup, hakim tarafından verilen sürede gerekli masrafı vermeyen tarafın talebinden sarfınazar ettiğinin kabul edileceği, hakimin, bu masrafların yatırılması konusunda verdiği sürenin kesin olduğunu usulünce karara bağladığı hallerde, kesin süreye uymayan tarafın bu delile dayanma olanağının kalmayacağı, kesin süre tarafların yanında hakimi de bağlayacağından uyulmaması halinde, gereğinin hakim tarafından hemen yerine getirilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.