Kişilik haklarına saldırı nedeni ile manevi tazminat ödetilmesi isteminde, yargıcın, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alması gerekeceği-
Küçüğün haksız eyleminden doğan zarar nedeniyle aile başkanı aleyhine açılan tazminat davasının aile mahkemesinde görülmesinin gerekeceği-
17. HD. 24.09.2019 T. E: 2016/19580, K: 8432-
Trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Davacının ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağı, dolayısıyla tam kusurlu araç sürücüsünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin kusurunun, işletenin ve sürücünün desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceği, KTK ve kaza tarihinde yürürlükte olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin ve dolayısıyla sürücünün üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve destekten yoksun kalan davacı da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğuna göre, davalı sigorta şirketi zararın tamamından sorumlu olacağından, davacı davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyebileceği- Davacının taleplerinin trafik sigortası teminatı kapsamında kaldığı gözetilerek, davacının destek tazminatı talep etme hakkı bulunduğundan, İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazını kabul ederek tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
İhtiyati hacizden kaynaklanan tazminat davalarında ‘kusursuz sorumluluk’ esası söz konusu olduğundan, davalı alacaklının kötü niyetli olup olmamasının sonuca etkili olmayacağı–
17. HD. 18.12.2018 T. E: 5123, K: 12390-
Davacıya ait tasarımın arka plan süsleme unsurları, ciltleme tekniği ve bir bütün olarak değerlendirildiğinde daha önceden var olan ve kullanılan teknik ve tasarımlara benzer olduğu, yenilik ve ayırt edicilik vasfı bulunmadığı gerekçesiyle, karşı davanın kabulüne, davacı tarafa ait çoklu tasarımın hükümsüzlüğüne, davacı tarafa ait tasarım hükümsüz sayılıp hükümsüz sayılan tasarıma yönelik bir hak elde edilmesi mümkün olmadığı gibi davalı tarafın kullanımı davacı kullanımından farklı olup haksız rekabet içeren bir husus da ispat edilemediğinden asıl davanın reddine karar verildiği-
Toplanan delillerden; dava konusu ziynetlerin davalı koca tarafından kadından alınıp iade edilmediğinin kanıtlandığı, davacı kadının talep etmiş olduğu ziynetlerin adetlerine davalı kocanın itiraz ettiği, mahkemece davacı kadının sunmuş olduğu düğün kasetlerinin bilirkişiye incelettirilerek, ziynetlerin dava tarihi itibariyle değerinin belirlenmesinin ve bu bedele hükmedilmesinin gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.