17.10.2011 tarihli iş kazasında yaralanarak %100 oranında sürekli iş göremezliğe maruz kalan sigortalı ile onun eş ve çocuklarının tazminat istemlerine-
Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat ve yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine-
Dava konusu yazılar bir bütün olarak incelendiğinde; yazılanların eleştiri kapsamında kaldığı, onama bozma sayıları ile ilgili yazıların ise ayrıntı niteliğinde olduğu, davacının davranışlarının eleştirildiği, yazıların davacıya yönelik ağır eleştiriler içerse de davacıyı aşağılama ve küçültme kastıyla yazılmadığı, eleştiri sınırlarının aşılmadığı, bu durumda davacının kişilik haklarına yönelik bir saldırı söz konusu olmadığı-
Sigorta tahkim davası-
Bilirkişi raporu hazırlanırken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenlerin bilimsel verilere uygun olarak gösterilmek zorunda olduğu, bilirkişi raporunun aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmesi gerekeceği, ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabileceği-
Boşanmaya sebep olan olaylarda, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerektiği göz önünde bulundurularak davacı koca yararına daha uygun miktarda bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Yayının basının haber verme sınırında kalınarak yapıldığının ve habercilik ölçülerinin aşılmadığının kabulüyle manevi tazminat isteminin reddi gerekeceği-
İlk kararda davacı kadın yararına hükmedilen 10.000 TL manevî tazminat davacı kadın tarafından temyiz edilmeyerek, bu miktar yönünden davalı erkek lehine usulî kazanılmış hak oluştuğu, bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usulî kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde davacı kadın yararına hükmedilen manevî tazminatın arttırılmasının doğru olmadığı- İlk kararda ortak çocuk için hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakası, 250,00 TL iştirak nafakası davacı kadın tarafından temyiz edilmeyerek, bu miktarlar yönünden davalı erkek lehine usulî kazanılmış hak oluştuğu, bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usulî kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde ortak çocuk için hükmedilen tedbir ile iştirak nafakalarının arttırılmasının doğru olmadığı-
Davacının, tedavi amacıyla götürüldüğü kuruluştaki doktorların yanlış tedavi uygulamaları sonucu bedensel zarara uğraması sebebiyle maddi ve manevi tazminat talep ettiği davanın, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olmasından mütevellit; Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.