Jandarma Genel Komutanlığı'nın taraf sıfatının bulunduğu- Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararlarında İYUK.m.28'in uygulanması gerektiği-
Dava konusu yazıda, eleştirel bir yaklaşım ile açıklama yapıldığı; konu ile ifade arasında düşünsel bağlılık anlamında, davacının kişilik haklarına saldırının söz konusu olmadığı-
Gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa, buna uygun düzenlenmesi gerektiği-
3. HD. 01.10.2018 T. E: 2016/20912, K: 9303-
Hakimin, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusur bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorunda olduğu- Tarafların ayrı şehirlerde yaşadıkları durumda; mahkemece bu duruma uygun çocuğun velayeti kendisinde olmayan taraf ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki tesisinin düzenlenmesi gerektiği-
Mahkeme kararının gerekçesinde davalıların tazminattan sorumluluk halleri yönünden hükmedilen sonuca nasıl varıldığı konusunda herhangi bir açıklama yapılmadığı, bu bakımdan; yasanın aradığı anlamda gerekçeli bir hüküm mevcut olmaması ve ortada denetlenebilecek gerekçeli bir karar bulunmaması nedeniyle, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığı-
Özel boşanma sebebiyle boşanmaya karar verildiğine ve kadın tarafından usulünce açılmış bir karşı dava bulunmadığına göre artık davacı erkeğin kusurlu olup olmadığına bakılamayacağı- Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı erkeğin kusuru bulunmadığından kusursuz eş aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği- Hâkimin takdir yetkisi çerçevesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına uygun olarak yoksulluk nafakası yönünden bir defaya mahsus olmak üzere "toptan ödeme" kararı verilmesi hususu da tartışılıp değerlendirilerek buna göre yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Davalı-karşı davacı kadının talebine konu ziynet eşyalarının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altında olduğu-
İş kazası nedeniyle sağlık bütünlüğü bozulan sigortalının eşinin ve çocuklarının manevi tazminat talep etme haklarının bulunduğu düşünülse de; olayın özelliğine, yaralanmanın niteliğine, meslekte kazanma gücündeki kayıp oranına ve özellikle sigortalının yaralanmasının ağır bedensel zarar oluşturmamasına göre davacı eş ve çocuklar lehine manevi tazminat verilemeyeceğinin anlaşılması karşısında davacı eş ve çocukların manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.