Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan fen ve inşaat bilirkişi raporları ile keşif mahallinde dinlenen tanık beyanlarından dava konusu taşınmazda 3 bağımsız bölümlü bina bulunduğunun, davacı ve davalının binada ayrı ayrı kullandıkları bağımsız bölümler olduğunun anlaşıldığı, bu durumda önceki malik zamanında bu kullanım şekline itiraz etmeyen davacının önalım hakkını kullanmak istemesinin TMK'nın 2. maddesine aykırı olduğu, hal böyle iken; mahkemece, dava konusu taşınmazda fiili taksimin varlığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında akdedilen 28.05.2004 tarihli "Protokol" başlıklı sözleşmenin 4 üncü maddesi; "A., Cezayir'deki temsilcilik görevi nedeniyle, Ö. ve çalıştıracağı kişiler ile büro giderleri için aylık toplam 6.000 USD (altıbin USD) ödeyecektir. Bu miktarın 3.000 USD (üçbin USD)'lik kısmı Cezayir Dinarı olarak ödenecektir. Bu ödeme, bir yıl süre ile devam edecek, taraflarca yapılacak durum değerlendirmesi ve sağlanacak mutabakat neticesinde bu süre uzatılabilecektir." düzenlemesini içermektedir. Davacı, dava dilekçesinin 4 numaralı bendi ile talep ettiği alacaklarını, Protokol'ün 4 üncü maddesine dayandırmaktadır. Protokol çerçevesinde istenilen bu alacaklar bakımından zamanaşımı süresi aynı 818 sayılı Kanun'un 125 inci maddesi uyarınca 10 yıl olduğu-
Mahsubun dayanağını teşkil eden kredi sözleşmesi temlikten önceki bir tarihi taşımakta ve bankaca yapılan bu mahsup işlemi de anılan bu sözleşmeye uygun bulunduğundan, bankaca yapılan mahsup işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı-
Geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemi-
Davalı Kurum kayıtlarında gözükmeyen ancak dava dışı işyerinden bildirildiği iddia edilen 60 günlük hizmetin yaşlılık aylığı bağlanmasına esas alınması istemiyle açılan eldeki davanın hizmet tespiti niteliğinde olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 124 üncü maddesi gereğince çalışmaların geçtiği iddia olunan işverene husumet yöneltilerek göstereceği deliller de toplanmak suretiyle çalışmanın varlığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa tazminat istekleri-
Olağan genel kurul toplantısı, yılda ancak bir kez yapılabildiği - Davalı şirketin 14.04.2017 tarihinde yaptığı genel kurul toplantısının, olağan genel kurul toplantısı olduğu, 24.08.2017 tarihinde yaptığı genel kurul toplantısının ise olağanüstü genel kurul toplantısı olduğunun kabulünün gerektiği - 24.08.2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan finansal tabloların görüşülmesine ilişkin 4, yönetim kurulunun ibrasına ilişkin 5, bağımsız denetim şirketi seçimine ilişkin 8, 6102 sayılı Kanun'un 395 ve 396 ncı maddeleri uyarınca yönetim kuruluna izin verilmesine ilişkin 10 numaralı kararların, 14.04.2017 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında da aynı içerikle görüşülüp karara bağlandığından yok hükmünde olduğu-
Taşınmazın temlikinde kullanılan vekaletnamenin geçerliyse de, temlikin doğru ve sağlıklı olduğu ve vekil edeni bağlayacağının kabul edilebilmesi için vekaletnamenin geçerli olması yanında, taşınmazın gerçek ya da gerçeğe yakın bir bedelle temlik edilmesi ve vekil edenin zararlandırılmamasının arandığı, çok düşük, sembolik bedelle yapılan temliklerde malikin zararlandırıldığının kabul edilmesi gerektiği-
Şeklen mevcut olan batıl bir hukuki işlemin konversiyon (hukuki tahvil) yolu ile bir hukuki sonuç bağlanabilmesi mümkün olduğu gibi; bir hukuki işlemin butlanının da dürüstlük kuralına (TMK md. 2) aykırı olarak ileri sürülemeyeceği, iptali kabil kararların ise, daha çok ortakların menfaatlerini koruyan düzenlemelere aykırılık teşkil eden, emredici kurallar dışında, yorumlayıcı ve şekle ilişkin kuralların ihlâl edildiği kararlar olup baştan itibaren geçersiz olmadıklarından, iptal edilinceye kadar geçerli bir kararın hüküm ve sonuçlarını doğurdukları- Genel kurul toplantısının yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçiminin açık oylama ile yapılacağına dair maddesinin 1163 s. Koop. K.'nun emredici nitelikteki 48. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle batıl olduğunun tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmaz ile ilgili davalı tarafın fiili taksim savunmasının araştırılarak sonucu doğrultusunda bir karar verilmesi,eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekeceği, davalı taraf eylemli paylaşma iddiasını kanıtlamakla yükümlü olup, eylemli paylaşma savunmasını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlayabileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.