İİK.mad. 191/1 uyarınca iflasın açılması ile borçlunun malvarlığı üzerinde tasarruf yetkisini kaybettiği ve dolayısıyla malvarlığına dahil değerler üzerindeki hukuki işlemlerinin iflas alacaklılarına karşı geçersiz olduğu- Davacının İİK. mad. 254 kapsamında verilen iflas kapatma kararının ilan edildiği, BK.nun 66. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin bu tarih itibarıyla başlaması gerektiği, zamanaşımı süresi dolmadan davanın açılmış olduğu,davacı yanca iflas tasfiyesinin devamı sırasında alacaklı ile yapmış olduğu protokol kapsamında alacaklıya ve vekiline yaptığı ödemelerin İİK. mad. 191 gereği iflas alacaklılarına karşı hükümsüz bulunduğu, müflis borçlunun yasada öngörülen geçersizliğe dayanılarak iade talebinde bulunamayacağı, borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğundan ve bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumayacağından davanın reddi gerektiği-
Vekilin, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altında olması gerekeceği-
İbranameler altındaki davacıya atfen atılı imzaların, geçekten davacının eli ürünü olup olmadığının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenip ayrıca, davalı Y yönünden vekâlet görevinin kötüye kullanılması, davalı şirket yönünden iyi niyet araştırmasının tamamlanmasından sonra bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Davacının seçimlik hakkını onarım yönünde kullanmış olduğu, onarım neticesinde arızanın giderildiği, bu hâli ile malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağı--
Başlatılan ilamlı takipte borçlu olarak gösterilen "Bartın Gökkuşağı Anaokulu" Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir birim olup ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığından pasif husumet ehliyetine sahip olmadığı, bu hususun kamu düzeniyle ilgili olup süresiz şikayete tabi olduğu; tüzel kişiliği olmayan Anaokulunun bağlı olduğu Milli Eğitim Bakanlığı yerine anaokulu hakkında takip yapılması maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup dürüstlük kuralına da aykırı olmadığından, alacaklının HMK.'nun 124/3-4. maddesi uyarınca taraf değişikliği yapmak suretiyle bu yanılgının düzeltilebileceği; bunun için alacaklıya takibi Milli Eğitim Bakanlığına yöneltmesi için kesin süre verilmesi bu sürede taraf değişikiliği yapılması halinde ödeme emrinin iptaline aksi halde taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Satış esnasında sunulan projede, sözleşmede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemi-
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davası-
Yargısal içtihatlarda yapılan tanıma göre paydaşlar arasında fiili taksim bulunduğu takdirde önalım hakkının kullanılmasının dürüstlük kurallarına aykırı olduğunun kabul edilebilmesi için, yasal önalım hakkına konu payın ilişkin bulunduğu bir taşınmazın varlığının, bu taşınmazın, paydaşlarca kendi aralarında taksim edilmesi ve davacı ve davalıya pay satan paydaşın taşınmazın belirli bir kısmını kullanmalarının gerekli ve yeterli olduğu, paydaşlar arasında fiili taksim bulunması hâlinde yasal önalım hakkının kullanılamayacağına dair bir yasa hükmü bulunmasa da, taşınmazda fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre de paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemli olarak bağımsız bu oluşumun korunmasının,TMK’nın 2’nci maddesinde tanımını bulan dürüstlük kuralının gereği olduğu, zira TMK’nın 2’nci maddesinde herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını ifa ederken dürüstlük kurallarına uyması zorunluluğunun getirildiği, uyulmamasının yaptırımı olarak da hakkın kötüye kullanılmasının hukuk düzeni tarafından korunmayacağının belirtildiği, bilindiği üzere hakkın açıkça kötüye kullanıldığı tüm hâllerde dürüstlük kuralına da aykırılığın söz konusu olduğu, fiili taksimin hukuki dayanağını da TMK’nın bu maddesinin oluşturduğu, nitekim öğretide paylı mülkiyette fiili taksim durumu Yargıtay kararlarından bağımsız olarak tanımlanmamış olup yalnızca yasal önalım hakkının dürüstlük kuralına aykırı kullanımlarından biri olarak nitelendirildiği-
Paydaşları tarafından fiilen taksim edilerek kullanılan taşınmazlarda önalım hakkının kullanılamayacağı-
Harici taşınmaz satış sözleşmesinde belirlenen satış bedeli ile cezai şartın iadesi istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.