Mahkemece bozma ilamı sonrasında alınan her iki bilirkişi raporunun birbiri ile çelişkili olduğu, davaya konu edilen zararın meydana geldiği davacıya ait 416 ada, 6 parsel ile 415 ada 10 parseldeki zarar oranları ve zarar miktarlarının tespit dosyasında alınan raporlar ve bu dosyada bozma öncesinde alınan rapor da dikkate alındığında tam olarak karşılanmadığı,alınan her iki bilirkişi raporuna taraf vekillerince ileri sürülen zarar oranı ve özellikle zararın hesaplanması noktasındaki itirazları karşılanmadığı da dikkate alındığında,bozma ilam gereğinin tam olarak yerine getirilemediği ve davacının davaya konu ettiği taşınmazlardaki zarar oranı ve zarar miktarının net bir şekilde belirlenemediği anlaşıldığından, mahkemece; alanında uzman ayrı bir bilirkişi heyetinden bozma ilam gereğini karşılar nicelik ve nitelikte,özellikle taraf vekillerinin aşamalarda zarar oranları ve zarar miktarlarına yönelik itirazlarını tam olarak karşılar,Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınması suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekeceği-
Kira bedelinin tespiti ve tazminat istemi-
Terditli olarak açılan öncelikle tapu kaydında yer alan şerhin terkini, olmadığı takdirde tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tescili ile tazminat isteği-
«Maddi tazminat»a ilişkin ilamların icraya konulabilmeleri için kesinleşmelerine gerek bulunmadığı–
Boşanma
Belirsiz alacak veya tespit davası açıldıktan sonra, yargılamanın ilerleyen aşamalarında, karşı tarafın verdiği bilgiler ve sunduğu delillerle ya da delillerin incelenmesi ve tahkikat işlemleri sonucu (örneğin, bilirkişi ya da keşif incelemesi sonrası), baştan belirsiz olan alacak belirli hâle gelmişse, davacının, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabileceği-Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça belirtmek sureti ile belirsiz alacak davası açmış, bilirkişi raporuyla maddi tazminat miktarının belirlenmesi üzerine dava ile talep ettiği tazminat miktarını arttırmış olduğundan davacının belirsiz alacak davası açtığının kabulü gerektiği- "Dava konusu olayda değişen ve gelişen bir durumun söz konusu olmadığı, maddi tazminatın, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin talep hakları saklı tutularak kısmi dava olarak talep edildiği, zamanaşımı süresi dava dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat yönünden dava tarihinde kesilerek, bakiye alacak miktarı yönünden işlemeye devam edeceği" şeklindeki Özel Daire Bozma kararının hatalı olduğu-
Davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak Off-Shore Bank Ltd. hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak istemi-
Davalı kocanın, davacı annesine fiziksel şiddet uygulayan müşterek çocuğu engellememesi, düzenli çalışmaması, birlik görevlerini yerine getirmemesi ve müşterek eve haciz gelmesine sebep olması; davacı kadının ise kusurunun olmaması, boşanmaya neden olan olaylarda davalı koca tam kusurlu olması nedeniyle, davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin kabulünün gerekeceği-
Davalının eşini başkalarıyla ilişki kurmakla suçladığı, hakaret ederek geceleyin evden kovduğu, davacının da boşanma davası açılmadan önce başkasının yanında kocası için hakaret içeren sözler sarfettiği bu olaylardan sonra evlilik birliği devam ettiğine göre, bu tanıkların beyanlarında geçen olaylardan dolayı artık davacıya kusur yüklenemeyeceği-
Haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.