Davanın marka ve tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men'i, ref'i ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu- İlk derece mahkemesince "Ürünlere ve tanıtım evrakına el konulmasına, el konulan ürün ve tanıtım evrakının masrafı davalıdan alınarak imhasına" karar verildiğinden, bilirkişi raporunda davalının satışa konu edemeyeceği imha edilmesi gereken 1890 adet ürün dahil edilerek toplam 3390 adet ürün üzerinden yapılan hesaba göre karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Sahte nüfus cüzdanı ile çek karnesi verilmesi nedeniyle çek karnesi hesap sahibi görünen kişinin uğradığı zararın davalı bankadan tazmini istemi-
2. HD. 02.11.2021 T. E: 4564, K: 8033-
Tazminat isteminin, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğradığı ve tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımının uygulanacağı- Tazminat davasının, ceza kanunları gereğince süresi daha uzun zamanaşımı süresine tabi, cezayı gerektiren bir eylemden doğmuş olması halinde, ceza zamanaşımı süresinin uygulanacağı ve somut olayda ise tazminatı gerektiren dava konusu olayla ilgili davalı hakkında ceza davası açılmış ve yapılan yargılama sonucu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinden dava, ceza zaman aşımına tabi olup, dava tarihi itibariyle henüz ceza zaman aşımı süresi dolmadığı için ilk derece mahkemesince esas incelenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle davanın zaman aşımından reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabileceği; İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesinin hizmet kusurundan kaynaklanan, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlı olması gerektiğinden kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmayacağı- Davacı, kendisine karşı psikolojik baskı ve sudan sebeplerle soruşturma açılarak disiplin cezası uygulandığı gerekçesi ile manevi tazminat isteminde bulunduğundan davacının istemini dayandırdığı bu maddi olgulardan, davalı müdürün göreviyle ilgili bir eylemine değil, salt kişisel kusuruna dayanıldığının anlaşılması nedeniyle husumetin aynı okulda idareci davalıya yöneltilmesinde isabetsizliğin bulunmadığı-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat az olduğundan, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK.md.174/1) ve manevi (TMK .md. 174/2) tazminat takdiri gerekeceği-
Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat-
Boşanma kararının "eklentisi" olan yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de aynı kurala tâbi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerektiği- Takip talebi ve icra emrinin toplam alacak hesaplamasından sonraki açıklama kısmında dayanak ilam hükmünün belirtildiği görülmüş olup, takibe konu olan nafakaların "tedbir nafakası" niteliğinde olduğu anlaşıldığından anılan nafakanın tahsili için takip dayanağı ilamın kesinleşmesinin gerekmeyeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.