Boşanma ile birlikte davalının, daha önceden almış olduğu, yetim maaşından yararlanacağı bilinerek yoksulluk nafakasına hükmedildiği gibi, dul ve yetim maaşının miktar itibariyle yoksulluğu ortadan kaldırmadığı böylece yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması isteminin reddi gerekeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemi-
Boşanma hükmü sonucu itibariyle doğru ise de; boşanmaya neden olan olaylarda davalı kocanın daha ziyade kusurlu olduğu-
Trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemi-
E.tmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat istemlerine ilişkin açılan davada, taraflar arasındaki çekişmenin, davalı tarafından kullanılan deponun davacıların maliki olduğu bağımsız bölümün eklentisi olup olmadığı, hangi deponun nerede olduğunun belirlenmesi noktasında toplandığı- Mahkemece kendi içinde çelişen raporlardan birine itibar edilerek davanın kabulü yönünde hüküm kurulduğundan, yerinde yeniden keşif yapılarak üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığı ile binanın tasdikli projesi uygulanmak sureti ile çekişmeli deponun 49 nolu depo olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gibi, davalı yargılama aşamasında depoyu boşalttığını bildirdiği halde, davalının kullanımındaki depo 49 nolu depo ise elatmanın önlenmesi istemi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği- 
Davacıların manevi tazminat istemleri kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğine göre, reddedilen manevi tazminat miktarları üzerinden, kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına ret vekalet ücretine takdir edilmesi gerektiği-
Karar düzeltme yoluna ve Anaysa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmayan davalı avukatın özen borcunu yerine getirmemiş sayılacağı- Somut olayda bu yollara başvurulması halinde de davacı yararına bir sonuç alınamayacağı anlaşıldığından, davacının avukatı aleyhine açtığı tazminat davasının reddine karar verilmesi gerektiği- Karar düzeltme yoluna başvurulmaması ve Anayasa Mahkemesine süresinde başvurulmaması kişilik haklarına saldırı sayılamayacağından manevi tazminat talebinin de reddi gerektiği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı- karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu -
Kusurlu olduğu kabul edilen eş yararına tazminata hükmedilemeyeceği bu gibi kararların çelişki yaratması nedeniyle bozulması gerektiği- Feragat tarihinden itibaren bir araya gelmeyen tarafların ayrı yaşama tarihine kadar eşlerden birinin hakaret, sadakatsizlik, evin kilidini değiştirme vb hareketlerinin evlilik birliğinin devamına engel oup bu nedenle kusurlu olduğunun kabulü-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.