Elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olduğu- Kentsel dönüşüm projesi kapsamında yapılan sözleşmeye dayanarak murisine tahsis edilen yerden haksız çıkartıldığını iddia ederek maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada, davacı dışındaki diğer mirasçıların da davaya katılımlarının sağlanması, veya muvafakatlerinin alınması ya da terekeye temsilci tayin ettirilmesi gerektiği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı koca yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çok olduğundan, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken, bu yönler gözetilmeden hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, meni; maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup..
Alacağın tahsili amacıyla borçlu aleyhine başlatılan icra takibi sırasında borçluya ait taşınmazların satışından elde edilen bedelin, yaklaşık dokuz yıl süren sıra cetvelinin kesinleşmesi sürecinde nemalandırılmamış olması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği-
Rücuan tazminat istemine ilişkin davada, davalılardan ..., ..., ... ve ...’ın mahkemenin 17/12/2015 tarihli ilk kararını temyiz etmedikleri, ilk kararın adı geçen davalılar bakımından kesinleşmiş olduğu, bu husus dikkate alınmadan bilirkişi raporundaki kusur oranlarına karşılık gelen tazminat miktarlarına göre yeniden hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davalı tarafın savunma hakkının kısıtlanmasına sebebiyet verecek şekilde, eksik inceleme ile hüküm kurulamayacağından, davalıya bilirkişi raporunun usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek iki haftalık beyan süresinin dolması beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi-
Davacı tarafça, dava ve ıslah dilekçelerinde faiz talep edilmemiş olmasına rağmen, mahkemece ziynet eşyası bedeli ve maddi tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi doğru değilse de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden "...dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile..." ifadesinin hükümden çıkarılması suretiyle hükmün düzeltilmesi gerektiği-
Retle sonuçlanan boşanma davasının kesinleşmesinden sonra en az üç yıl süreyle evlilik birliğinin yeniden kurulmamış olması “fiili ayrılık” olgusuna dayanan boşanma nedeni olduğu ve fiili ayrılık nedenine dayanan bu boşanma davasında “kusur” koşulu aranmayacağı- Boşanmanın eki olan maddi ve manevi tazminatların ise kusurlu olan taraftan istenebileceği-
Trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, sürekli işgücü kaybı tazminatı istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.