Hakkındaki hüküm kesinleşmiş olan davalılar bakımından, mahkemenin yeniden yargılama yapması ve yeniden hüküm tesis ederek davalılara ilave sorumluluk yüklemesinin usuli kazanılmış hakkın ihlali mahiyetinde olduğu-
Davalı, cevap dilekçesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2. maddesi kapsamında maddi ve manevi tazminat talep etmiş olup, davalının tazminat talepleri hakkında olumlu - olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirdiği-
Dava dilekçesine ekli belgelerden davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın şeride tecavüz ve hız kurallarını ihlal ederek asli ve tam kusurlu olduğunun anlaşılmış olduğu ve dava dilekçesinde davalı sebebiyet verdiği kaza sonucu desteğin ölümü sebebi ile desteği eşi, çocukları ve kardeşleri tarafından maddi-manevi tazminatın tahsili istendiğinden davacı tarafın tazminat istemi haksız fiile dayanmakta olduğu ve olay tarihi itibariyle muaccel hale geldiği anlaşılmakla olayda ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle talebin kabulü gerektiği-
Trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
Borçlar Kanunu'nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK md. 54) gereğince çalışma gücünün kaybı nedeniyle maddi tazminat istemi-
Trafik kazası nedeniyle davacının yaralanmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası, davacının taleplerini zorunlu trafik sigortası poliçesine dayanarak davalı sigorta şirketine ve bunun yanında sürücü ile işletene yöneltileceği-. Davalı sigorta şirketi ile diğer davalı sürücü ve işleten arasındaki sorumluluk müşterek ve müteselsil sorumlu olacağı- Davanın, müşterek ve müteselsil sorumlu sigorta şirketi, sürücü ve işleten aleyhine birlikte yürütülmesi gerekirken mahkemece davalı sigorta şirketi yönünden davanın tefrik edilmesinin hatalı olacağı- Uyuşmazlığın Ticaret mahkemesinde görülmesi gerekeceği-
Usulüne uygun bir başvuru yapılıp yasada belirlenen süre dolmadan trafik sigortacısı bakımından alacağın muacceliyetinden ve dolayısıyla temerrüdünden söz edilemeyeceğinden sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinin dava tarihi olacağı-
Karşılıklı Boşanma
Davacının seçimlik hakkını onarım yönünde kullanmış olduğu, onarım neticesinde arızanın giderildiği, bu hâli ile malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağı--
Kazaya karışan aracı uzun süre kira sözleşmesi ile alan kiracının işleten olduğu- Davalı şirketin satış müdürü aracı "rıza ile" 3. kişiye teslim ettiğinden ve rıza hilafına bir durum olmadığından lliyet bağının kesilmediği ve şirketin işletenlik sıfatının devam ettiği- Davacının, dava açarken husumet yönelttiği şahısta kusuru bulunmadığından davalı lehine red vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiği- Olay tarihini kapsayan geçerli bir sigorta poliçesi mevcut olduğundan "işletenin işletenlik sıfatının kalkması" nın sigorta poliçesinin geçerliliğini ortadan kaldırmayacağı; sigorta poliçesi ve poliçe nedeni ile davalı sigortanın sorumluluğunun (K.T.K. 20/d-94. md.-107. ve vs. md. açıklanan bazı durumlar ayrık olmak üzere) devam edeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.