5510 sayılı Yasa'nın 16. maddesinde "iş kazası veya meslek hastalığı dolayısıyla geçici iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verileceği", 18. maddesinde ise, "yatarak tedavi halinde günlük kazancın yarısı, ayakta tedavi ettirildiğinde günlük kazancın 2/3 oranında ödenek ödeneceği"nin düzenlendiği- Geçici iş göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelirin de iş kazası sonucu oluşan maddi zarar kapsamında olduğu- Raporlu olunan dönemde çalışamayan sigortalının bu dönemde yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının oluşacağı ve bu zararın da maddi zarar içerisinde kabul edilmesi gerektiği- Sigortalının zararlandırıcı olay nedeni ile tedavisinin devam ettiği ve çalışamadığı sürelerdeki maddi zararının bu dönemde %100 iş gücü kaybına uğradığı kabulüne göre yapılması gerektiği- Bilirkişi aracılığıyla maddi zararı tespit edilip SGK tarafından sigortalıya ödenmiş geçici iş göremezlik ödeneği var ise, bunun rüc'uya tabi kısmının hesaplanan maddi zarardan düşülmesi ile elde edilecek sonucun, kazalının geçici iş göremezlik dönemi de denilen istirahatli dönemdeki karşılanmamış zararını ortaya koyacağı- Davacının istirahatli (raporlu) kaldığı dönem bakımından yoksun kaldığı ücret kaybı hesaplanmadan sürekli iş göremezliğinin bulunmadığından bahisle maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
Kayden davacının paydaşı olduğu çekişme konusu taşınmazın 1473 m² kısmına davalı şirketin haklı ve geçerli bir nedeni olmadan müdahale ettiği saptanmak,müdahale edilen kısım üzerinden davacının payı oranında ecrimisil belirlenmek,öte yandan çekişme konusu taşınmazın tarım arazisi değil arsa vasfında olduğu anlaşılmak suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı-
Dava dilekçesiyle birlikte alınan başvurma harcının bu dilekçede yer alan bütün istemleri kapsayacağı, davacı kadının boşanma davasının fer’isi niteliğinde olmayan ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ise bedelinin ödenmesine ilişkin talebi (davası) yönünden; davacıdan, dava değeri konusunda, hakimin davayı aydınlatma ödevi (HMK md.31) çerçevesinde açıklama istenip, açıklamaya göre nispi peşin harç tamamlattırılarak (Harçlar Kanunu md. 30-32) gösterilen deliller değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesinin gerekeceği-
Şikayetçi borçlu tarafından her ne kadar ilamda hükmedilen maddi ve manevi tazminat alacağına işletilen faiz miktarının fahiş olduğu iddia edilmiş ise de; takip talebi ve icra emrinde talep edilen maddi ve manevi tazminat alacağı yönünden faizin başlangıç tarihi gözetildiğinde işlemiş faiz miktarında herhangi bir fazla talep olmadığı görülmekle beraber, ilamda alacaklı lehine hükmedilen vekalet ücreti alacağının ilgili yasa hükümlerine göre kararın kesinleşme tarihinde muaccel hale geleceği nazara alınarak kesinleşme tarihinden itibaren faiz hesaplaması yapılması gerekeceği-
2. HD. 02.05.2018 T. E: 2016/16696, K: 6076-
İtirazın iptali davası olarak açılmış davanın, yargılamanın safahatında davacı tarafından alacak davası olarak ıslah edildiği, mahkemece davacının ıslah talebi üzerine HMK. 178 ve 180 maddeleri uyarınca işlem yapılmasının gerektiği-
3. HD. 17.10.2016 T. E: 2550, K: 11602-
Davacının beyanlarıyla yetinilmeyip davacının iddialarının araştırılması gerekeceği - manevi tazminatın koşullarının nasıl oluştuğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilemeyeceği-
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerektiğinden davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek, davacıya ait dosyada mevcut raporlar da irdelenmek suretiyle , kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, rapor alınıp, sonucuna göre,temyiz eden davalı lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisinin bozmayı gerektirdiği- Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olduğundan davacı yararına hükmedilecek vekalet ücreti için hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi ve sigorta şirketi vekilinin bu yöne ilişkin itiraz başvurusunun reddine karar verilmesinin doğru görülmediği-
Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.