Önemli ölçüde tehlike arzeden işletmenin faaliyeti sırasında meydana gelen ölüm nedeniyle tazminat istemine ilişkin davada, davacı eşin rapor tarihi itibariyle 45 yaşında olduğu, 18 yaşından küçük 4 çocuğu bulunduğundan ve halen evlenmemiş olması nedeniyle evlenme ihtimalinin kalmadığı, buna göre evlenme şansı indirimi yapılamayacağı- Oluşan zarardan davalı üst işverenin denetim ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve oluşan zarar ile eylemi arasındaki illiyet bağının kesildiğini ispat edememesi nedeniyle sorumlu olacağı- Olayın meydana geliş şekli, ölenin kusurunun bulunmaması, davalının kusuru, tarafların sosyal ekonomik durumu birlikte değerlendirildiğinde takdir edilen manevi tazminatların az olduğu- Haksız fiillerde faizin haksız fiilin işlendiği tarihten itibaren işletilmesi gerektiği- Islah edilen miktar yönünden ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi hatalı ise de davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşacağından yasal faizin ıslah edilen miktar üzerinden ıslah tarihinden itibaren işletilmesi yönünde karar verilmesi gerektiği-
Evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmasının tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklandığından ve davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğinden boşanma isteğinin reddi gerekeceği- TMK 174/1 maddesi boşanma eki niteliğindeki maddi tazminat kapsamında yer almayan ziynet eşyaların karşılığı istenen maddi tazminat talebinin başvuru harcı yatırılmayıp daha sonra nispi harç yatırılması ile usule uygun dava haline gelmeyeceği- Ziynetler konusunda usulüne uygun bir davası bulunmadığı halde, kabulüne karar verilen ziynetler nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti takdirinin de usul ve yasaya aykırı olduğu-
Trafik kazası sonucu davacı İdare aracında meydana gelen bakiye hasar bedeli, tespit ve diğer masraflardan oluşan maddi tazminatın tahsili istemi-
İİK'nun 338 inci maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için, beyanda bulunanın sanık olması gerektiği - Birinci haciz ihbarnamesine karşı itirazın 18.03.2016 tarihinde üçüncü kişi sanığın vekili aracılığıyla yapıldığı, cezaların şahsiliği ilkesinden hareketle bizzat itiraz mahiyetinde beyanda bulunmayan sanık yönünden yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı-
Ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının manevi tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemi-
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı kadının eşini ihmal edecek şekilde telefonla meşgul olduğu, bu sebeple çıkan dedikodular sebebiyle erkeğin eşine güveninin kalmadığı ve tarafların cinsel ilişkiden kaçındıkları anlaşıldığından, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği- Ağır kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
Alacaklı itirazın iptali davasında haklı çıkar ve borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse istek halinde alacaklı yararına, eğer davalı borçlu haklı çıkar ve dava reddedilirse bu kez alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması koşulu ile yine istek halinde borçlu yararına tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Tazminat davası-
Davacı vekili her ne kadar TBK. 'nın 76. maddesi uyarınca talep ettikleri geçici ödeme yapılması talebinin bir ihtiyati tedbir talebi olduğunu iddia etmiş ise de, bu talebin bir ihtiyati tedbir talebi olmadığı, HMK 341/1 maddesi dikkate alındığında TBK. 76. maddesi uyarınca davacı vekilinin ilk derece mahkemesinden talep etmiş olduğu geçici ödeme yapılması talebine ilişkin ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu red ara kararının istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.