Menfi tespit ve istirdat davalarının genel hükümlere tabi olduğu ve göreve ilişkin özel bir hükmün öngörülmediği-
Davacının takibe konu borcun asıl alacak ve ferileri ile birlikte tamamen ödendiğine ilişkin savunması ve alacağın temlikine ilişkin sunduğu belgenin menfi tespit davasında değerlendirilmesi gerektiği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; yersiz ödendiği ihtilaflı olmayan ölüm aylığının davacıdan istirdadı gereken tutarının 5510 sayılı Kanun'un 96. maddesine göre mi yoksa 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hükümlerine göre mi belirlenmesi gerektiği-
Borcun belli bir kısmı icra takibinden önce ödendiği, bu miktar üzerinden davalının icra takibine başlamasında haksız ve kötüniyetli olduğu kabul edilerek, İİK'nun 72. maddesi uyarınca kötüniyet tazminatına karar verilmesi gerekeceği-
Yediemine fazla ödenen paranın iadesi için, icra müdürlüğünce çıkarılan muhtıraya karşı yediemin tarafından icra dosyasına ödeme yapılmaması halinde, yedieminin 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına İİK.nun 89. maddesi koşullarında “haciz müzekkeresi” gönderilemeyeceği-
Borçlanabilmek ve yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için yurtdışındaki işçimizin yurda kesin dönüş yaptığının belgelenmesinin gerekeceği, işçinin yurtdışında hastalık sigortasından geçici iş göremezlik ödeneği aldığı anlaşılırsa yurda kesin dönüş yapmadığı hususunun sabit olacağı-
Birleşen menfi tespit-istirdat davalarının bozma ilamına uyularak-
Davalı Vergi Dairesince, davacıya haciz ihbarnamesi gönderilmiş olup 1 yıl içinde -6183 s K. mad. 79/4 uyarınca- menfi tespit davası açıldığından, işin esasına girilerek davacının haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra dava dışı kamu borçlusunun maaşından ödemesi gereken bir kesinti bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, davanın tam yargı davası olarak idare mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle davanın reddinin isabetsiz olduğu-
Geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdadına-
Borçlunun «borcun itfa edildiğine» dair icra mahkemesine (tetkik merciine) sunduğu âdi belge altındaki imzanın alacaklı tarafından inkar edilmesi halinde, mahkemece imza incelemesi yaptırılamayacağı–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.