Davacı tarafından icra müdürlüğüne yapılan ödeme, ödeme emrinin tebliğinden önce olduğundan istirdat hükümleri uygulanamasa da sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda yapılan ödemenin geri alınabileceği-
Dava, TTK'nın 704. maddesine dayalı istirdat davası olup; bu madde hükmüne göre, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak kötü niyetle iktisap etmiş olması veya iktisabta ağır bir kusurunun bulunması halinde çeki geri vermekle yükümlü olduğu, kötü niyetle iktisap veya iktisabta ağır kusurun ispatı ise çek istirdadını talep eden davacıya ait olduğu-
Davalı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için davalının takibinde haksız çıkması yeterli olmayıp, ayrıca kötüniyetli olması da gerekeceği-
Mümeyyiz olmayan kimse tarafından, diğer taraf aleyhine, Medeni Kanunun 15 inci maddesindeki koruyucu kuralların ileri sürülmesinin, hal ve şartlara göre iyiniyet esaslarına aykırı bir durum niteliğini taşıyabileceği, gerçekten mümeyyiz olmayan kimse, temyiz kudretine sahip olsa idi aynı suretle hareket edecek, yani normal zekalı bir insan dahi aynı tarzda muamelede bulunacak idi ise, temyiz kudretinden mahrum olduğunu ileri sürerek muamelenin hükümsüzlüğünü dermeyan edememesi gerekeceği, aksi takdirde, temyiz kudretinden mahrumiyetin, hukuki işlemlerde gerekli emniyeti ortadan kaldırabileceğine dair İçtihadı Birleştirme Kararı-
İİK’nun 72/4 maddesi uyarınca dava alacaklı lehine sonuçlandığından verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ve davalı alacaklının alacağını geç almış bulunmasından doğan zararının tazminine karar verilmesinin gerekeceği, bu yönler gözden kaçırılarak tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesinin ve davalı alacaklı yararına tazminata hükmedilmemesinin doğru görülmeyeceği-
Elektrik tüketim bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin borçlusu olmadığının tespiti istemine ilişkin davada, davalı-alacaklının giriştiği icra takibinde haksız olmasına rağmen kötü niyetli olduğu söylenemeyeceğinden kötü niyet tazminatından sorumlu tutulamayacağı-
HUMK'nun 8.maddesine göre, malvarlığından doğan değer veya miktarı 400.000.000 TL'yi geçmeyen davalara Sulh Hukuk, daha fazlasına ise Asliye Hukuk Mahkemesi bakmakla görevlidir. Ancak, taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunduğuna göre bu gibi hizmet sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklara ilişkin davaların (sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanmış olsa bile) İş Mahkemelerinde görülmesinin gerekeceği-
Tarım kredi kooperatifi ortaklıklarının, ortaklarının para borçlarına karşılık ürünlerine el koymasından doğan dava ticari nitelikte olmadığından Yargıtay’da inceleme yerinin Üçüncü Hukuk Dairesi olacağı-
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, davacı tarafından çalındığı iddia edilen çeke ilişkin olarak mahkemece, çekin keşide tarihinde davacı vakfı temsile yetkili kişiler belirlenip çek üzerindeki imzaların bu yetkililere ait olup olmadığı yönünde bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği-
Uyuşmazlığın tüketici kredisi niteliğindeki Bireysel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, 6502 Sayılı T.K.H.K.'nun 3/1-l, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan mahkemece işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.