Keşideci tarafından, lehtar aleyhine açılan «senet iptali ve istirdat davası»na, senedi rehin cirosuyla elinde bulunduran hâmil (banka), davaya müdahale etse dahi, davaya müdahale eden hâmil lehine veya aleyhine -«senedin iptaline» şeklinde- karar verilemeyeceği–
Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı delil olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler kanunda belirtilen miktardan az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamayacağı- HUMK'un 293. maddesinde de öngörülen şahit dinlenebilecek hallerin senet verilen olaylarda uygulanamayacağı- Açığa senet düzenlenmesi mümkün olup bu şekilde düzenlenen senetlerin sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasında bulunan tarafın bu iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerekeceği, kaldı ki, yapılan ödemelerin de senetlerin tanzim tarihinden önceki tarihli olduğunun dosya içeriği ile sabit olduğu, kabul biçimi itibariyle de, davacı tarafından harcı tamamlanan toplam dava değeri dikkate alınmadan karar ve ilam harcına hükmedilmesinin de doğru olmadığı-
Taraflar arasındaki istirdat davası-
Mahkemece bilirkişi heyeti 2. ek raporun hükme esas alınarak raporda belirtildiği şekilde yüklenici tarafından 39 nolu hakedişten sonraki dönemde tesisat işleri adı altında imalat yapmadığından tesisat işleri talebinin reddi gerektiği değerlendirilmiş olup, ancak davalı-karşı davacı yüklenici tarafından 39 nolu hakediş düzenlendikten sonra ... tarihinde alınan ... D.İş sayılı tespit dosyasında bilirkişi tarafından 40 nolu hakediş olarak hesaplama yapıldığı belirtilerek yapılan imalatlar tespit edilmiş olup, bu imalatların arasında elektrik ve tesisat işlerinin yer aldığının görüldüğü- Davacı-karşı davalı kooperatife bu tespit raporu tebliğ edilmiş olup,, davacı-karşı davalı tarafça rapora, işlerin yapılmadığı yönünden itiraz edilmemiş olduğu- Yine bozmadan önce yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporuna da bu imalatlar yönünden itiraz edilmemiş olduğu; bu durumda elektrik ve tesisat işlerinin ... D.iş dosyası ile tespit edilip 39 nolu hakedişe girmeyen kısımlarının yapıldığının kabulünün gerekeceği-
Kooperatife para ödeyen herkesin ortak olması gerekmediği- Kooperatif hizmetlerinden yararlanan kişinin ortak olmadan da hizmetlere karşılık bedel ödemesi gerektiği- Davacının dava dilekçesinde dava konusu para ve senedin borcun yapılandırılmasına karşılık verildiğinin iddia edildiği ve bu hususun davalının kabulünde olduğu dikkate alınmaksızın, sadece kooperatif defter ve kayıtlara göre davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
506 s. K. mad. 80/12 uyarınca, sigorta primlerini haklı bir neden olmaksızın yasal süresi içinde ödemeyen özel hukuk tüzel kişilerinin üst düzey yönetici ve yetkililerin Kurum'a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları- 6183 s. K. mad. 58/1 uyarınca, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu (İş Mahkemesi) nezdinde itirazda bulunabileceği- 6183 s. Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacağı- Mahkemece, işverenin sigorta primlerini borcun ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödeyebileceği belirtildiğinden, zamanaşımına ilişkin kanun ve kanunun uygulanması gereken dönem gözönünde bulundurularak, davacıların sorumluluk dönemleri belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi ve davalı Kurum lehine  1136 s. Av. K. mad. 168 gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Hak sahibi konumundaki davalıya yersiz olarak ödenen aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsili istemi-
Davacı, davadan feragat ettiğini bildirdiğinden ve davacı asilin dilekçesinin arkasında kimlik tespiti de yapılmış olduğundan vaki feragat nedeniyle bir karar verilmesi gerekeceği-
Sebepsiz zenginleşenin, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altında olduğu- Sebepsiz zenginleşmeye dayalı davalarda iki yıllık zaman aşımı süresinin (TBK. 82), hak sahibinin, mal varlığındaki eksilmeye yol açan işlemi ve sebepsiz zenginleşeni tam olarak öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, ondan önceki noksan bilgiler ve tahminlerin bu sürenin başlangıcına esas olamayacağı- Harici satış sözleşmesine dayalı bedel talebine ilişkin davaya yasal süresi içerisinde cevap vermemiş olan davalının süresinden sonra vereceği cevap dilekçesi ile zamanaşımı def'inde bulunabilmesinin ancak davacının muvafakat etmesi ile mümkün olduğu- 
Son ödeme tarihinden bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmamış olan istirdat davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.