Taşınmazın aynından doğan vergilerin, satış bedelinden rehinli alacaklardan da önce tahsil edileceği, bu konudaki şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
Sıra cetvelini düzenleme yetkisi, ilk haczi koyan icra dairesine ait olduğu, haczin talimatla uygulanması halinde sıra cetvelinin esas icra dairesince düzenlenmesi gerektiği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde Mahkeme davacıyı feshi istenen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, konut finansmanından doğan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş olan alacakların takibinde söz konusu para cezasının oranının yüzde yirmi olmasının gerekeceği-
Para cezasına, doğrudan doğruya ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurulması sonucunda (bu istemin red edilmesi halinde) hükmedilebileceği—
İcra takibinin tarafı olmayan şikayetçinin icra mahkemesine başvurusu, 1.sıradaki icra takibinin dayanağı ipoteklerin limit ipoteği olup, limit aşılarak dosya alacağı belirlenmesinin ve taşınmazın satış bedelinin tamamının sıra cetveli yapılmaksızın dosya alacaklısına ödenmesinin doğru olmayacağı-
Fesih istemine konu olan ihalede satılan bağımsız bölümün muhammen bedelinin ve satış bedelinin 25.000TL olduğu, ikinci bağımsız bölümün muhammen bedelinin 10.000TL satış bedelinin ise 15.610TL olduğu, üçüncü bağımsız bölümün muhammen bedelinin 14.000 TL satış bedelinin ise 16.110 TL olduğu, bir diğer bağımsız bölümün muhammen bedelinin 10.000 TL satış bedelinin ise 17.910TL olduğu, ilk bağımsız bölümün satış bedelinin muhammen bedele eşit, diğer üç bağımsız bölümlerin satış bedellerinin ise muhammen bedellerin üzerinde olduğu, bu nedenle, bu bağımsız bölümler yönünden zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Borçlu ... adına çıkarılan satış ilanının, “Gösterilen adreste muhatabın kendi imzasına tebliğ ettim.” şerhiyle “B.... K..........” isim ve imzasına tebliğ edildiği, evrakın borçluya tebliğ edildiği belirtilmesine rağmen borçlunun imzasının alınmadığının anlaşıldığı, bu hali ile yapılan tebligatın, yasa hükümlerine aykırı olup usulsüz olduğu-
İhalenin gerçekleşmesinden sonra yapılan “KDV ödemesinin iadesi” talepleri hakkında, vergi mahkemelerinin görevli olduğu- Mahkemece yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının, istinaf başvurusu üzerine de Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.