3. HD. 19.04.2017 T. E: 2015/18083, K: 5573-
İcra takibinden önce olumsuz tespit davası açılabilmesi için, borçlunun borçlu olmadığının hemen tespitinde korunmaya değer bir hukuki yararının bulunması gerekeceği–
Mahkemece; davacı kurumdan emekli daire başkanı tarafından düzenlenen bilirkişi raporunun, uyuşmazlığın çözümü açısından, hükme esas alınacak nitelikte olmadığı, hal böyle olunca, mahkemece, taraflar arasında resen düzenlenen AK 117485607 no.lu abonelik sözleşmesinin davacı kurumdan temin edilerek, dosyanın uzman mühendis bir bilirkişiye verilmesi, bilirkişiden tarafların tüm delilleri değerlendirilmek sureti ile, dava konusu borcun kapsadığı dönemlerin ve davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği alacak miktarının tüm ferileri ile birlikte, davaya konu tahakkuk dönemleri esas alınarak, tahakkuk dönemlerinde yürürlükte olan tarife ve sözleşme hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Fazla çalışmanın belirlenmesinde ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerektiği- Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde takdiri indirim yapılması gerektiği- Fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilemeyeceği- Fazla çalışmaların yazılı delil yerine tanık beyanlarına dayalı olarak hesaplanması halinde, işçinin normal mesaisinin üzerine sürekli olarak aynı şekilde fazla çalışması mümkün olmadığından; hastalık, mazeret, izin gibi nedenlerle belirtildiği şekilde çalışamadığı günlerin olması kaçınılmaz olup, bu durumda karineye dayalı makul indirim yapılması gerektiği- Fazla çalışma ücretinden karineye dayalı makul indirime gidilmesi sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği- İzinli günler için fazla mesai hesabı yapılamayacağı-
Duruşmayı bildirir tebligatın, istifa eden davacı vekili tarafından yetkilendirilen avukata yapıldığı, duruşmada ise davacılar ve vekilinin mazeret bildirmeksizin duruşma salonunda hazır olmadıkları gerekçesiyle HMK'nın 150/1. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, yetki belgesine dayanak vekalet ilişkisinde vekil tayin edilmiş olan avukatın istifa etmesinin ilgili vekaletnameye dayanılarak verilen yetki belgesini de menfi yönde etkileyeceği, dosyaya vekaletname sunulmak suretiyle davacı tarafın yargılamada yeni bir vekille temsil edildiği de gözetilerek istifa etmiş vekilin yetkilendirdiği avukata yapılan tebligatın usulsüz olduğu-
Alacak davası bozma ilamına uyularak-
Davacının, dava dilekçesinde belirtmiş olduğu miktara ilişkin beyanının kendisini bağladığı, buna göre mahkemece, taleple bağlılık ilkesi ve dava dilekçesi gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
“Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan olgunun mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği- Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Kararı uyarınca, geriye dönük inceleme neticesinde ihtilafsız dönem tespit edilemiyorsa, kurulu gücün kullanma faktörü ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilerek ortalama aylık çalışma saatine göre elektrik şirketinin talep edebileceği kaçak ve ek tüketim bedellerinin hesaplanması yönünde denetime elverişli rapor alınarak karar verilmesi gerektiği-
Dava, kaçak su kullanımı nedeniyle girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş ve davalılara icra inkâr tazminatı verilmesi hüküm altına alınmıştır. İİK.’ nun 67/2 maddesinde takibin kötü niyetle yapılması halinde alacaklının tazminata mahkûm edilmesi düzenlenmiştir. Davaya konu takibin kötü niyetle yapıldığı ispatlanamamıştır. Davalılar tuvaletin bulunduğu işhanında büroları bulunan kişilerdir. Şu durumda davacı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekeceği-
Davacının devam eden icra takibi içinde sahip olduğu hakları kullanmak yerine, ayrı bir dava ile borcun bittiğinin tespitinde hukuki yararı bulunmadığından, davanın bu nedenle reddedilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.