Davalının gönderdiği mektuplarda şikâyet hakkı ve hak arama özgürlüğü sınırlarını aşmadığı ve davacının kişilik haklarına saldırı unsurunun gerçekleşmediği-
Dava konusu olan su kullanımından kaynaklanan ve menfi tespit istemine konu bedelin belirlenmesinin, hakimin hukuki bilgisi ve genel hayat tecrübelerine göre değerlendirebileceği bir konu olmayıp, uzman bilirkişi incelemesini gerektiren teknik bir konu olduğu, mahkemece bu konularda HMK 266 ve devam eden maddeleri uyarınca başka bir uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak rapor alınması gerekeceği-
BK'nun 101/2 (TBK'nun 117/1) maddesi gereğince, muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olacağı, zenginleşen kimseden, iade talep edilmeden önce temerrüde düşürülmüş sayılmasının yasal dayanağı bulunmadığı, sebepsiz zenginleşmede gecikme faizinin işlemesi için borçlunun bir ihtar ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekeceği-
Elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve dağıtım bedeli ile tüm bedeller üzerinden alınan KDV'nin istirdadı istemi-
İİK 72. Maddesi uyarınca açılan bir menfi tespit davasında mahkemece davacının borçlu olmadığı miktarın belirlenip hüküm altına alınması gerekirken, davanın müspet tespit davası gibi yorumlanarak borçlu olduğu miktar belirtilerek hüküm kurulmasının doğru olmayacağı-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Şirket yönetim kurulu kararı gereği davalı şahıs, dava dışı anonim şirketinin yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak atanmış olup şirketi temsile yetkili olduğundan ve Özel hukuk tüzel kişilerinin haksız fiilleri ancak organları aracılığıyla işleyebileceği düşünüldüğünde temsile yetkili kişilerin de şirket tüzel kişiliği ile birlikte müteselsil sorumluluğunun olduğunun kabul edileceği, o halde, mahkemece davacının kaçak atık su kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen borç miktarının tahsili amacıyla yapılan icra takibine karşı öne sürülen itirazın iptali isteminin esasına yönelik karar verilmesi gerekirken, davalıya husumetin yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedelinin istirdatı istemi-
Açılmış ve görülmekte olan bir davada ıslah yoluyla da olsa taraf eklenmesinin mümkün olmadığı- Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında gerek mahkemesince, gerek Yargıtay'ca temyiz isteminin reddine karar verilebileceği-
Hüküm ile tebliğ günü arasında on yıl geçmiş ise, Yargıtayın kararı esasa girmeden, sadece bu sebepten bozacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.