Belediyelerin alacakları vergi, resim, harç ve benzerlerinin Anayasa'nın 73. maddesinde öngörülen esaslar dairesinde kanunla konulması zorunlu olduğu; belediyelere, mücavir alan sınırları içerisinde yer altı sularından elde edilen kullanma ve sanayi sularından ücret alma yetkisini veren Kanun hükmü iptal edilmiş ve onun yerine, aynı yetkiyi içeren herhangi bir kanun hükmü konulmamış bulunduğuna; mevzuatımızda bu yönde başkaca bir kanuni düzenleme de mevcut olmadığına göre; davadaki menfi tespit isteminin konusunu oluşturan bedeli tahakkuk ettirmesinin, hukuki dayanaktan yoksun bulunduğu-
Elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak sayaç okuma , perakende satış hizmet bedeli , iletim ve dağıtım bedeli ile kayıp kaçak bedeli üzerinden alınan Trt payı bedeli, enerji fonu ,belediye tüketim vergisi ile haksız miktarlar üzerinden matrah belirlenerek alınan %18 lik KDV nin istirdatı istemine ilişkin davada, karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak bedelleri , sayaç okuma , perakende satış hizmet bedeli ve iletim ve dağıtım bedeli ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu 'nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Gecikme cezasının faiz niteliğinde olduğu, takip konusu alacağın kaçak elektrik tüketim bedelinden eş söyleyişle haksız fiilden kaynaklandığı, bu nedenle kaçak elektrik tutanağının düzenlendiği tarihten (eylem tarihinden) itibaren yasal faiz istenebileceği, nitekim davacı yanın da 08.03.2007-21.02.2008 dönemi için yasal faiz talebinde bulunduğu, o halde mahkemece dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi ile talep edilen dönem için işlemiş yasal faiz ve KDV miktarı hesaplanarak sonucuna uygun bir karar verilmesinin gerekeceği-
İflâs idaresince, iflâstan sonra müflise ait işyerinde çalışan işçilerin iş akitlerinin feshedilmemiş olması halinde, işyerinde fiilen çalışmaya devam eden bu işçiler nedeniyle SSK lehine tahakkuk eden prim borçlarının "masa borcu" olarak ödenmesi gerekeceği–
Mahkemece; zabıt mümzileri eşliğinde olay yerinde keşif yapılarak yer tespitinin yapılması, ayrıca davacının o yerde tarımsal sulama faaliyetinde bulunup bulunmadığının resmi kurumlardan araştırılarak, dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak ve aralarında ziraat mühendisinin de bulunduğu üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi kurulundan davalının davacı taraftan isteyebileceği dava konusu bedellerin, hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak, davacının sulama birliğinden temin ettiği su miktarı ile suladığı alan yüz ölçümü de gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Bina yapımının, yerel idarelerden izin alınmasına bağlı olacağı, İmar Kanunu, kamu düzeni ile ilgili olup, emredici hükümler taşıdığından, mahkemelerce re’sen gözönünde bulundurulması gerekeceği, İmar Kanununa aykırı yapılan her türlü inşaatın yıkılması gerekeceğinden, yaratılan değerlerin hukuken korunması söz konusu olamayacağı gibi, yıkılacak yerlerle ilgili olarak iş bedelinin de, yasaya aykırılık devam ettiği sürece talep edilemeyeceği-
Tüpgaz patlaması sonucunu hayatını kaybeden kişinin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemi-
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 30 ve 31. maddeleri gereğince yapı kullanma izni verilmeyen veya alınmayan yapıların, izin alınıncaya kadar elektrik ve belediye hizmetlerinden faydalanamayacakları, bununla birlikte 5784 sayılı Kanun'un 25. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu'na eklenen geçici 11. maddeyle, yapı ruhsatı bulunan; ancak gerekli koşulları yerine getirmediği için "iskan" yani oturma izni bulunmayan binalara elektrik ve su bağlanmasının yolunun açıldığı, 12.10.2004 tarihi ile 26.07.2008 tarihleri arasında yapı ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol,elektrik,su,telefon,kanalizasyon,doğal gaz gibi alt yapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve kanunun yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektriğin bağlanabileceği, ancak yapı ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartının 12.10.2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.