Uyuşmazlığın çözümünün, özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği ve bilirkişinin görüşünün alınmasının gerekli olduğu-
Taraflardan birinin rapora itiraz etmesi, diğer tarafın itiraz etmemesi halinde ise raporun itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşeceği ve itiraz eden taraf yararına usuli kazanılmış hakkın doğacağı, bu ilkenin sonucu olarak, itiraz üzerine yeniden yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda verilen raporun, önceki rapora göre itiraz eden taraf aleyhine olması halinde, kazanılmış hak ilkesi dikkate alınarak önceki raporda belirtilen kusur oranı, zarar miktarı vs. esas alınarak hükmedilecek miktarın belirleneceği-
Zorunlu ve faydalı imalat bedellerinin kiraya verenden tahsili istemi-
Davacının yaralanması sonucunda tarım ve ziraatle ilgilenemediği süre zarfında, kaybettiği arılarının bedelinin de maddi zarar kapsamına dahil edildiği, davalının eylemi ile iddia olunan bu zarar arasında uygun illiyet bağının mevcudiyetinin ispat edilemediği-
Taraflar arasındaki resmi şekle uygun arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin en geç dava tarihinde iradi şekilde dönme ile sona erdirildiği- Yargılama sırasında inşaatın yasal hale getirilip getirilemeyeceği hususunun tespiti için davalı arsa sahiplerine süre verilmiş ancak bu husus açıklığa kavuşturulamadığından bahisle red kararı verildiği ancak, sözleşme gereği inşaatı yasal hale getirme yükümlülüğü davacı yana ait olduğu- İlgili belediyeden inşaatın yapılacağı arsanın imar durumuna göre gerek taban alanı, gerek inşaat alanı, gerekse yükseklik itibariyle mevcut inşaatın yasal hale getirilip getirilemeyeceği, getirilebilecekse ne suretle inşaata yasallık kazandırılabileceği ayrıntısıyla sorulmalı ve gerektiğinde bu konuda mahallinde inşaat mühendisi bilirkişilerle keşif yapılarak görüş alınmalı, ileri sürüldüğü takdirde taraf itirazları karşılanmalı, yasal hale getirme imkanı bulunması halinde temin için davacı yükleniciye yetki ve uygun süre verilmeli aksi takdirde imar düzenine aykırı, yasal hale getirilemeyecek bir yapının ekonomik bir değerinin bulunduğundan söz edilemeyeceğinden şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Yasal hale getirme imkanının bulunduğunun anlaşıldığı ve bu hususun yüklenici tarafından temin edildiğinin anlaşılması halinde yüklenicinin projesiz, ruhsatsız kaçak yapı inşa ederek ağır kusurlu olması karşısında kâr kaybı talebinin her halükarda reddine karar verilmesi gerektiği- 
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ; 297758 nolu faturada aktif güç için elde edilen değerin kurulu güce göre elde edilen değer ile hemen hemen aynı olduğu ilgili yönetmelik gereği ortaya çıkarılan normal tüketime dayalı fatura değerini tespit etiği belirtilmiş olup kaçak elektrik tahakkuku yönünden açık bir hesaplama yapılmadığı, bu şekilde hükme esas alınan raporun Yargıtay denetimine elverişli olmayıp, hüküm kurmaya yeterli olmadığı-
Eleştiri amaç ve sınırını aşan yazıların gerçeği yansıtsa bile yazıda kullanılan dil, ifade ve üslubun davacıyı küçük düşürmek, ona hakaret etmek amacına yönelik bulunması, davacının kişilik değerlerine saldırı niteliğinde bulunması halinde, davacı lehine tazminata hükmedilmesi gerekeceği–
Elektrik tesislerinin, imal olunan eser niteliğinde olduğu- Elektrik dağıtım şirketlerinin, elektrik verilen ve abonelik tesis edilen özel hatları denetlemek ve kontrol etmekle yükümlü olduğu, özel hatın olması gerektiği gibi tesis edilmemesi halinde bunu düzelttirmek; gerektiğinde elektriğini kesmek durumunda olduğu- Elektrik dağıtım şirketinin, kontrol ve denetim görevini zamanında ve etkin biçimde yapmaması halinde, doğan zarardan munzam kusuru nedeniyle sorumlu olacağı- Mahkemece; kusursuz sorumlu olan davalı şirketin, munzam kusuru nedeniyle illiyet bağını kesen sebeplere dayanarak sorumluluktan kurtulamayacağı, buna bağlı olarak munzam kusur dikkate alınmak suretiyle davalı şirketin tazminle yükümlü olduğu zarar tutarının belirlenmesinin gerektiği-
Gecekondunun, Kentsel dönüşüm projesi kapsamında davalı belediyeye devri hususunda taraflar arasında taahütname imzalanmış olup davacıya yapı bedelinin tamamının mı yoksa sadece enkaz bedelinin mi ödenmesi gerektiği konusunda, tarafların mevzuat hükümleri çerçevesinde imzaladıkları taahhütnamede "hak sahibinin kıymet takdir komisyonunca belirlenmiş bedele itiraz etmeyeceği" kararlaştırılmış olup, taraflar arasında düzenlenen bu taahhütname özel hukuk hükümlerine tabi ve geçerli olduğundan taraflar yönünden bağlayıcı olduğu, davacının sözleşme kapsamında davalıya devrettiği gecekondusu için sadece enkaz bedeli isteyebileceği, enkaz bedelinin de davacıya ödenmiş olması karşısında davacının başka bir şey talep edemeyeceği-
Davacının, elektrik çarpması nedeni ile maluliyetinin bulunmaması ve öğrenci olması gerekçesi ile "maddi tazminat talebinin reddi gerektiği" gerekçede vurgulandığı halde, hüküm kısmında "davacı lehine 400TL maddi tazminata" karar verilmesinin gerekçeyle hüküm arasında çelişki oluşturduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.