İtirazın iptali davası-
Tüketici finansmanı konut kredisi kapsamında tesis edilen ipotek ve bu ipoteğe dayanılarak başlatılan takipten kaynaklanan menfi tespit davasında, davacı tarafın dava konusu bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğundan davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Dava dışı firmadan konut satın aldığını, bedelini davalı emlak komisyoncusuna ödediğini ancak konutun kendisine devir ve teslim edilmediğini ileri sürerek ödediği paranın davalıdan tahsiline-
Aracın ikinci el olması veya davalı satıcı şirketin devirde vekaleten hareket etmesinin davacının tüketici vasfını ortadan kaldırmayacağı, satın alınan aracın hemen sonra motor arızası verdiği ileri sürülerek ayıp oranında indirim ve maddi zararın tahsili istemli uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği-
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 30 ve 31. maddeleri gereğince yapı kullanma izni verilmeyen veya alınmayan yapıların, izin alınıncaya kadar elektrik ve belediye hizmetlerinden faydalanamayacakları, bununla birlikte 5784 sayılı Kanun'un 25. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu'na eklenen geçici 11. maddeyle, yapı ruhsatı bulunan; ancak gerekli koşulları yerine getirmediği için "iskan" yani oturma izni bulunmayan binalara elektrik ve su bağlanmasının yolunun açıldığı, 12.10.2004 tarihi ile 26.07.2008 tarihleri arasında yapı ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol,elektrik,su,telefon,kanalizasyon,doğal gaz gibi alt yapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve kanunun yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektriğin bağlanabileceği, ancak yapı ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartının 12.10.2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmayacağı-
Davacı, sigortacı tüzel kişi; davalı sigortalı ise tüketici konumunda olup, taraflar arasında akdedilen sigorta sözleşmesi bir tüketici işlemi olduğundan, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerekeceği-
Gelir Koruma Sigortası Poliçesine dayalı olarak sigorta tazminatının tahsili istemi-
Abonelik sözleşmesinde kayıp kaçak bedeline ilişkin maddelerin haksız şart olduğunun tespiti ile iptali, haksız tahsil edilen bedelin iadesi istemiyle açılan davada verilecek hükmün bir faturaya mahsus olmayacağı gibi ileriye dönük art etkisi doğuracağından ve kayıp-kaçak vs. bedellerinin alınması sebebiyle dosyada tek bir abone uyuşmazlığı yargıya taşınmış olmasına karşın, ortada tüm aboneleri ilgilendiren toplu bir uyuşmazlığın bulunması nedeniyle, davanın "belirsiz alacak" davası değil, muarazanın men’i (çekişmenin giderilmesi) niteliğinde olduğu ve bu durumda, davanın müddeabihinin tüketici hakem heyetinin sınırı dâhilinde kaldığından bahsedilemeyeceği ve davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.