İşyeri ihtiyacı sebebiyle açılan tahliye davasında, yapılan mukayeseli keşif sonucu mecurun halen iş yapılan yere nazaran daha üstün nitelikte olmasının, tek başına ihtiyacın varlığını kanıtlamayacağı-
Davacı vekili davacının ev hanımı olduğunu ve evde oturmaktan sıkıldığını, ticari hayat içinde yer almak ve topluma daha yararlı bir insan olmak istediğini iddia ederek iş yeri ihtiyacı sebebiyle tahliye isteminde bulunmuş, davacı vekili tarafından delil listesi ile tanık isimleri ve adresleri bildirilmesine rağmen mahkeme tarafından davacı tanıklarına davetiye tebliğ edilmemiş ve davacı tanıkları dinlenmeden sonuca gidilmiş, yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda, davacının iki bitişik işyerini birleştirerek geniş bir iş yeri haline getirdiğinde günün şartları gereği bay bayan giyim, tuhafiye, oyuncak ve kırtasiye gibi birden fazla malzeme satışı için kullanıma uygun olacağı belirtilmişse de, dava dışı olan ve davacının malik olduğu bağımsız bölümün tek başına yapılacak işe uygun olup olmadığı belirlenmemiş olduğundan, mahkemece öncelikle davacı tanıkları adına davetiye çıkarılarak davacı tanıklarının dinlenilmesi, sonrasında fen bilirkişi ve alanında uzman bilirkişilerce keşif yapılarak davacının maliki olduğu dava dışı işyerinin davacının yapacağı işe uygun olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi isteği-
Paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı saptanmalı; varsa uyuşmazlığın buna göre, yoksa müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesinin gerekeceği-
Ecrimisilin, malikin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir bedel olduğu, somut olayda, taşınmazı muvafakate dayalı olarak kullanan davalının kötü niyetli olduğunu, dolayısıyla, ecrimisil ödemekle yükümlü bulunduğunu söyleyebilme olanağının olmadığı-
Müşterek mülkiyet konusu taşınmazlarda paydaşların yararlandıkları bir kısım varsa, paydaşın paydaş aleyhine elatmanın önlenmesi da-vası açamayacağı, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın, «taksim» veya «ortaklığın satış suretiyle giderilmesi» davası açması gerekeceği–
Paylı mülkiyete konu taşınmazlarda ;paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesinin gerekeceği-
Paydaşlar arasındaki el atmanın önlenmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi veya özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin olup olmadığının araştırılması,paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan kullanmanın gerektirdiği ölçüyü aşan işler yapılması veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması için tüm paydaşların kabullerinin aranacağı-
İktisap ve işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemi-
Çekişmeli taşınmazda tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi veya fiili kullanma biçiminin oluşmadığı, hatta taşınmazda davacının kullandığı ve kullanabileceği bir yerin bulunmadığı, taşınmazın tümünün davalı tarafından kullanıldığı anlaşıldığından davacının payı oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.