Yerel Mahkemenin Özel daire bozmasına konu önceki kararı ile, direnme kararı olarak nitelendirdiği temyize konu kararının hem gerekçelerinin ve hem de hüküm fıkralarının birbirlerinden farklı olması karşısında, temyize konu kararın gerçekte bir direnme kararı değil, öncekinden tamamen değişik bir gerekçeye dayalı olarak oluşturulmuş ve hüküm fıkrası da farklı olan yeni bir hüküm niteliğinde bulunduğunun kabulü gerekeceği-
İtiraz süresinde olmayıp takip kesinleştiğinden, davacının itirazın kaldırılmasını istemesinde hukuki yararı olmadığı, itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tahliye taahhüdünün noterlikçe tanzim veya tasdik edilmiş olmaması ve kiracının taahhütname altındaki imzanın kendisine ait olmadığını bildirmesi halinde davacı kiralayanın icra mahkemesinde itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceği-
Avukatın, aksine sözleşme yoksa; işi sonuna kadar takip edip sonuçlandırmadan ücretini talep edemeyeceği- Haksız azil halinde olduğu gibi, avukatın haklı olarak vekillikten istifa etmesi halinde de, işe devam etme olanağı mevcut olmadığından, avukatın, haklı istifa tarihi itibariyle muaccel olan vekalet ücreti alacağının ödetilmesini talep edebileceği- İşin görülmesi için gerekli olan tüm masrafların iş sahibi tarafından işin başında avukata ödenmiş olduğu karine olarak kabul edilmeli, bunun aksini ileri süren, başka bir ifade ile müvekkilinden masraflar için avans almadığını iddia eden avukatın da, bu iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğu- Davacı avukatın alacağı talep etmesi için alacağın muaccel olması ve muaccel alacağın ödenememesi halinde istifanın haklı, henüz muaccel olmamış bir alacağın istenmesi halinde de istifanın haksız olacağının kabulü gerektiği-
Tahliye taahhüdünün, kira sözleşmesinden çok kısa bir süre sonra verilmiş olmasının, onun geçersizliğini (kötüniyetle düzenlendiğini «MK 2») göstermeyeceği–
Borçlu akdin yenilendiğine veya uzatıldığına ilişkin İ.İ.K.nun 275.maddesinde açıklandığı gibi yazılı bir belge de ibraz edemediğinden alacaklının talebinin kabulünün gerekeceği-
Kiracılık ilişkisini ve kira borcunu kabul etmeyen borçlunun itirazı üzerine açılan davacı alacaklının İİK'nın 68. maddesi gereğince itirazın kaldırılması talebinin, taraflar arasında düzenlenmiş imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye dayanmadığından alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğinden dar yetkili icra mahkemesinde incelenemeyeceği-
Davacının (kiralayanın), noterlikçe re’sen düzenlenmiş veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir belgeye dayanmadıkça, takibe itiraz etmiş olması halinde, icra mahkemesinden, kiralananın tahliyesini isteyemeyeceği-
Yazılı taahhüde dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması istemine ilişkin davada; kiralananda oturulurken verilen yazılı taahhüde dayalı olarak tahliye tarihinden itibaren bir aylık yasal süre içerisinde 30/03/2015 gününde başlatılan icra takibine yapılan itirazın şartın gerçekleşmesi sebebiyle haksız olduğu anlaşıldığından, mahkemece itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.