Müşterek mülkiyette hakkını kullanamayan paydaşın, buna izin vermeyen diğer paydaşın müdahalesinin önlenmesini isteyebileceği-
04.10.1926 ile 23.11.1990 tarihleri arasındaki ölümlerde 17.02.1926 günlü yürürlük tarihi 04.10.1926 olan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümleri, 23.11.1990 ile 01.01.2002 tarihleri arasındaki ölümlerde 3678 sayılı Kanunla değişikliğe uğramış olan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümleri, 01.01.2002 tarihinden sonraki ölümlerde 22.11.2001 günlü yürürlük tarihi 01.01.2002 olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri (495. 496. 497 ve 499 maddeler) uygulanması gerekeceği-
8. HD. 23.05.2019 T. E: 2018/6571, K: 5490-
Fer'i müdahiller lehine veya aleyhine hüküm kurulmaksızın davanın sonuca bağlanması gerektiği- Ecrimisil hesabı bakımından ise davacıların veraset ilamında belirtilen pay oranları esas alınarak hesaplanacak ecrimisil miktarının davacılar lehine hükmedilmesi gerektiği-
Mahallinde uzman bilirkişi heyeti ile birlikte yeniden keşif yapılarak dava konusu taşınmazların tapu kaydındaki nitelikleri gözetilerek fiili zemindeki durumlarının tespit edilmesi, davalıların hangi taşınmazı ne şekilde tasarruf ettiklerinin saptanması, çekişmeli yerlerde haksız kullanımlarının bulunup bulunmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, haksız kullanımın varlığının tespit edilmesi halinde davacı payına isabet eden ecrimisilin saptanması, bilirkişilerden uygulamayı gösterir, denetime elverişli rapor alınması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kıdem tazminatının 743 sayılı TKM'nin 170.maddesi uyarınca, mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu döneme ilişkin çalışmanın karşılığı olarak elde edilen gelir, dolayısıyla hak edilen kıdem tazminatı bölümünün kişisel mal (TKM 189), 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonraki çalışma karşılığında elde edilen gelir ve hak edilen kıdem tazminatının ise edinilmiş mal grubuna gireceği (TMK 219/1) gözetilmeksizin TMK'nun 228. maddesine göre yapılan hesaplama sonunda çıkan miktarlara göre hesaplama yapılması, diğer yandan davacının kişisel malı olduğu sabit olmakla birlikte 16.07.2003 tarihinde satılan kooperatif hissesinden gelen paranın aradan geçen uzun süreye, bu sürede paranın bankada değerlendirildiğini iddia eden davacı tarafın soyut tanık beyanı dışında başka bir belge ve delil sunamamasına rağmen ... tarihinde kurulan şirketin kuruluşunda katkı olarak kabul edilmesinin hatalı olduğu- 4 nolu meskenin satışından gelen para ile 8 nolu meskene ait kredinin kapatıldığı gözetilmeden her iki mesken için de ayrı ayrı hesaplama yapılması, bu şekilde davalı aleyhine sonuç yaratılması doğru olmadığı, hüküm kurulurken davacının talebinin, taraflar lehine ve aleyhine doğacak kazanılmış hakların gözetilmesi, davacının fazlaya ilişkin haklarının da saklı tuttuğu dikkate alınması gerektiği-
Dava, paydaşlar arası elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, taraflara muris babalarından intikal eden ev, depo ve zeytinlik niteliğindeki ... sayılı taşınmazın murisin ölüm tarihinden bu yana davalı tarafından kullanıldığını öne sürerek elatmanın önlenmesine, her bir davacı için dava tarihinden geriye dönük olarak 6.500'er TL, ihtarnamenin tebliğ tarihinden sonrası için ise aylık 150'şer TL ecrimisilin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.HMK’nın 26. maddesinde; "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Ancak; taşınmazda bulunan depo yönünden davacılar tarafından dava tarihinden geriye dönük olarak beş yıllık ecrimisil istendiği halde, mahkemece talep aşılmak suretiyle, dava tarihinden geriye doğru 12 yıllık dönem hesaplanarak ecrimisile hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün depo için hesaplanan ecrimisil bedeli yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Katkı payı alacağı isteği-
Muris muvazaasına dayalı miras payı oranında iptal ve tescil isteğine ilişkin davada, dinlenen davacı tanıkları "mirasbırakanın ilk eşinden olma çocuklarından mal kaçırmasını gerektirir" somut bir bilgi ortaya koymamış, aksine "dairelerden bir kısmını satarak erkek evlatlarına da ev yaptırdığını" bildirmiş, davalı tanıkları ise; "davalının çekişme konusu bağımsız bölümü bedeli ile satın aldığını, bedelin bir kısmını peşin, bir kısmını taksitler halinde ödediğini" bildirmiş olduklarından, mirasbırakanın temliki mal kaçırma amacıyla yaptığı iddiasının kanıtlanmamış olduğu-
Mal rejiminin ölüm sebebiyle tasfiyesi gereği tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde katkı payı alacağı isteğine ilişkin davaya aile mahkemesinde bakılacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.