Mahkemece, davacının kendine ait aracının bulunup bulunmadığı hususu araştırılarak, taşıma konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla, davalı kooperatifin kayıtları üzerinde inceleme yapılıp, kooperatif hattında çalışan bir ortağın ortalama kazancının belirlenmesi, belirlenen miktardan masrafların ve amortisman giderlerinin düşülmesi, davacının çalışmadığını iddia ettiği süre içinde başka bir işte çalışarak elde etmesi muhtemel gelirlerin gözetilmesi yoluyla yapılacak inceleme ve araştırma sonucunda, gelirin somut verilerle belirlenememesi halinde Borçlar Kanunun 42. vd. ( TBK 50 vd. ) maddelerinden yararlanılarak davacının gerçek zararının belirlenmesi gerektiği-
Satılan taşınmazın satış bedelinin tam mülkiyet payları oranında dağıtılması gerekeceği - Ortaklığın giderilmesi davalarında yargılama giderleri ile harcın satış bedelinin dağıtımındaki paylar oranında ta-raflar arasında paylaştırılması gerekeceği -
Çekişme konusu 937 ada 3 sayılı parselin üzerinde dört katlı ev ve müştemilatı bulunan çay bahçesi vasfında bir taşınmaz olup, bu taşınmaz yönünden paydaşlar arasında fiili kullanma biçiminin oluşmayıp, üzerindeki binanın 2. katındaki dairenin boş olup, çekişme konusu 923 ada 26 sayılı parselin çay bahçesi olarak kayıtlı olup bilirkişi raporunda tarla vasfında olduğunun tespit edilip bizzat davalı ... tarafından kullanılarak bu taşınmaz yönünden intifadan men koşulunun oluşmadığından 937 ada 3 ve 923 ada 26 sayılı parseller hakkındaki davanın reddedilip, 937 ada 4 sayılı parsel üzerindeki dükkanın davalı ... tarafından ve aynı parseldeki çay bahçesi bölümü ile 923 ada 3 sayılı parseldeki binanın her iki davalı tarafından birlikte kullanıldığı gözetilerek ecrimisil hesabının yapılıp, 11, 15 ve 21 sayılı parseller bakımından davalı ...'nın ecrimisilden sorumlu tutulması gerektiği-
Borçlunun haksız işgalci olduğuna ilişkin verilen müdahalenin men'i kararı, taşınmazın aynına ilişkin bir ihtilafı değil, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersizliğine dayandığından ilamın infazı için kesinleşmesinin beklenmeyeceği-
Uyuşmazlık; dosyadaki mevcut delil durumu itibariyle dava konusu taşınmazların davalıya devrinde davacı ve müteveffa kardeşinin aldatma yoluyla iradelerinin sakatlandığı ve bu suretle aynı devre dair aşırı yararlanma iddialarının ispatlanıp ispatlanamadığı noktasında toplanmaktadır..
“Fonun alacaklı olduğu ve İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde borçlular tarafından yapılan itirazların satış dışında takip işlemlerini durdurmayacağı" (5411 s. Bankacılık Kanunu mad. 138/4)- 5411 s. Kanunun 138/4. maddesinin alacaklı banka yönünden, 26.12.2003 tarihinden önce kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş alacaklarının tahsiline ilişkin yapılacak icra takiplerinde uygulanabileceği-
Mirasçı bırakmadan vefat eden kişinin mallarının Hazineye kalacağı -Bu yerler hakkında «kazandırıcı zamanaşımı» hükümlerinin uygulanamayacağı -
Dava konusu taşınmazda dava dışı şahıs lehine intifa hakkı tesis edildiği anlaşıldığından dava sırasında intifa hakkı sahibinin davaya dahil edilmesi gerekeceği-
8. HD. 09.07.2020 T. E: 2018/7895, K: 4752-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.