İflas talebinin son ilan tarihinden itibaren yasal 15 günlük sürenin geçirilmesinden sonra iflas davasına müdahale talebinde bulunmuş olan alacaklıların verilen kararın temyiz hakkına sahip olmadıkları –İİK.’nun 179. maddesinin “sermaye şirketinin aktifinin pasifini karşılamaması nedenine dayalı iflas istemine ilişkin olduğu-
“Borca batık olma” ve “aciz halinde bulunma kavramlarının içeriği” –
Borçlunun erteleme süresinin uzatılması konusundaki talebinin yerinde görmeyen mahkemenin “istemin reddine, davacının iflasına ve iflasın ……… günü, saat …… itibariyle açılmasına” karar vermesinde bir sakınca bulunmadığı-
Davalı anonim şirketin, bir başka alacaklının takipli iflâs yoluna başvurmasından sonra -bu talep, basit yargılama usulüne tabi iflâs davasının sonuçlanmasını gerektireceğinden- iflâsın ertelenmesini talep edemeyeceği–
Terekenin defterinin tutularak tespiti sonucunda mirasçılar mirasın reddi veya kabulü konusunda karar verebileceklerinden TMK. mad. 625 gereğince resmi defter tutulması devam ettiği sürece mirasbırakanın borçları için icra takibi yapılamayacağı- Borçlu mirasçılar tarafından, murisin mirasının reddedildiğinin ve terekesinin tespiti için açılmış bir davanın olduğu belirtildiğinden, mahkemece öncelikle borçlu mirasçılar tarafından tereke mahkemesinde açılan davanın "bekletici mesele" yapılması gerektiği-
Ödenmemiş sermaye borcu bulunan bir şirketin iyileştirme projesinin ‘ciddi ve inandırıcı’ sayılamayacağı-
2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 257/1.maddesi gereğince harçlandırılan dava değeri olan miktarla sınırlı olmak üzere ve  davacı tarafından alacağın  %10'u oranında teminat yatırılması halinde geçici hukuki koruma niteliğinde ihtiyaten haczine, teminat alınması, kararın infazı, yetkili icra dairesinin belirlenmesi ve ihtiyati hacizle ilgili diğer işlemlerin yargılamanın  devam ettiği ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,diğer talebe konu  araçlar ise davalılar adına kayıtlı olmadığından araçlar yönünden talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-
TMK'nın 605/2. maddesi hükmüne dayanılarak istekte bulunulabilmesi için de terekenin açıkça borca batık olduğunun belirlenmesi gerektiği; terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesi istemine ilişkin davada, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerektiği; icra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edileceği; aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, miras bırakanın malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekeceği -
Mirasçıların Türk Medeni Kanunun'un 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zimnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman mirasbırakanın ödemeden aczinin tespitini isteyebilecekleri-
İflasın ertelenmesi halinde uygulanacak olan tedbirlerin genel olarak İİK.’nun 179/a maddesinde gösterilmiş olduğu, bu tedbirlerin alacaklıların ve üçüncü kişilerin maddi hukuktan doğan talep ve def’i haklarını kısıtlamayacak ölçüde olması gerektiği, bu nedenle mahkemece maddi hukuk alanında sonuçlar doğuracak muhafaza tedbirlerine hükmedilmemesi gerekeceği, alacaklıların alacaklarını tahsil amacıyla kullanabilecekleri takas, mahsup ve hapis gibi hukuki işlemlerin durdurulmasının mevcut düzenlemeye uygun düşmeyeceği, alacaklıları kötüniyetli işlemlerden korumak için iflasta takası kısıtlayan İİK.’nun 200 ve 201. maddelerinin iflasın ertelenmesinde de uygulanması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.