Paydaşlar arasında bir fiil kullanma biçimi ya da özel parselasyon söz konusu olmadığına, diğer bir deyişle tüm paydaşları bağlayan ve her paydaşın payına belirli bir bölümün özgülenmesi varit olmadığına göre, davacıların payları oranında elatmanın önlenmesine ve her davalının tasarruf ettiği yere yüklenebilecek ecrimisilden, keza davacıların payı oranında ecrimisile karar verilmesi gerekeceği-
İşgal tazminatı bölünebilen bir alacak niteliğinde olup, müşterek mülkün maddi ve hukuki bütünlüğünün korunması ile ilgili olmadığından, ancak davacı paydaşın payı oranında işgal tazminatına hükmedilebileceği -
Çekişme konusu parselin ½ payının vakıf adına, 1/12 payının davalılar adına, kalan payların da dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu, tüm paydaşları bağlayan fiili kullanma biçiminin oluşmadığı, paydaş davalılar tarafından yapılan binanın taşınmazın niteliğini ve bütünlüğünü bozmadığı, taşınmazın bir bölümünün boş olup davacının da çekişmesiz olarak kullanabileceği yerlerin bulunduğu; bu bulgular değerlendirildiğinde haksız elatmanın varlığından söz edilemeyeceği -
Paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteği-
Ortaklığın giderilmesi isteği-
Satış, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmesi ile geçerlilik ve aleniyet kazandığından, davacı, dava konusu payın davalı adına tescil edildiği 12.12.2011 tarihinden sonra 11.12.2013 günü bu davayı açtığından TMK.nın 733/son maddesinde açıklanan iki yıllık hak düşürücü süre geçmiş olmadığından işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, konunun uzmanı bilirkişi ve bilirkişiler eliyle kooperatif defteri, kayıt ve belgeleri ile kooperatif aleyhine açılan Eskişehir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/... Esas sayılı dava dosyası da incelenerek ve de üyelik karşılığı davalıya teslim edilen daire de gözetilerek üyelik hakkının karar tarihindeki sürüm (rayiç) değeri dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması gerektiği-
Hem iştirak hem de müşterek mülkiyet hükümlerine tâbi olan bir taşınmazın iştirak halindeki maliklerinden birisinin, tek başına, aynı taşınmazın müşterek maliklerinden olan bir paydaşı aleyhine el atmanın önlenmesi davası açabileceği–
Önalım hakkı tapuda yapılan resmi satış senedi ile kullanılabilir hale geleceğinden ve ortada yasal şekilde önalım hakkından vazgeçme söz konusu olmadığından anılan adi ve harici şekilde düzenlenmiş satış senetlerinin varlığının kullanılabilir hale gelmiş önalım hakkını bertaraf etmeyeceği-
Ana taşınmazın değerinde artışa neden olan bina, ağaç vesaire gibi bütünleyici parça niteliğinde muhdesat bulunan taşınmazların ortaklığının satış yolu ile giderilmesinin istenilmesi halinde, muhdesatların kime ait olduğu hususunda tapu kaydında şerh bulunmaması veya tüm paydaşların bu konuda ittifak etmemesi nedeniyle tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.