İSKİ'nin tacir olduğu, “yargı harçlarından” muafiyetinin olmadığı-Davacı, tacir olduğundan, olay günü haberdar olduğu zararı nedeniyle, tacirin zarar veren hakkında bir yıllık zamanaşımı süresi içinde dava açması gerektiği- Tacir olanlar için dava açma konusunda emir vermeye yetkili makamın olur tarihinin zamanaşımı süresinin başlangıcı için esas alınamayacağı- Tacirlerin, işletmeleri ile ilgili zararların takibinde gerekli özeni göstermesi gerektiği-
Uyuşmazlık, şirket ihyası istemine ilişkindir...
Vekil ile sözleşme yapan kişi 4721 s. Türk Medeni Kanunun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşmenin geçerli olacağı ve vekil edeni bağlayacağı-
Aynı konuda genel mahkemede açılan menfi tespit davasının, icra takip hukukunun kendisine özgü şekli yapısı nedeniyle ve alacaklının alacağına biran önce kavuşmasını engelleyici niteliği dolayısıyla, görülmekte olan şikayet bakımından bekletici mesele olarak da kabul edilemeyeceği-
Bir tasarruf zamanında temyiz gücünden yoksun olduğu anlaşılan kişinin o tasarrufunun hüküm taşımayacağı iddiasının kabulü için bunu dava eden vasiye bundan başka diğer tarafın kötü niyetini dahi ispat etmek külfeti yüklenemeyeceği-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması ve danışıklı temlik nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmazsa alacak isteği-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine-
Davacı şirketin, davalı şirket ile ticari ilişki içerisine girdiği, davacı şirketin satış ve teslimini yaptığı ürünler için davalı şirketten çek aldığı, alınan çekin zayi olduğu, davacı şirket tarafından açılan kıymetli evrakın iptali davasında söz konusu çekin dava dışı tarafından bankaya ibraz edildiğinin anlaşıldığı, davacı şirketçe zayi olan çek bedelinin davalı şirketten talep edildiği, ancak davalı şirketin satın aldığı mal karşılığı çek vermekle davacıya karşı borcunu yerine getirdiği, "söz konusu çekin zayi olması dolayısıyla davalı şirketten tekrar alacak talep edilemeyeceği" gerekçesiyle itirazın iptali davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Limited şirketlerde ortakların sorumluluğu kural olarak sadece şirkete karşı ve esas sermaye payı ile sınırlı olup; şirketten tahsil edilemeyen kamu borçlarının ise sermaye borcundan ayrı bağımsız bir borç olduğu-
Davalı tarafın dayandığı 19.08.1991 tarihli ve 18.10.1993 tarihli protokollerin Müflis Marmarabank kayıtlarında yer almadıkları, adi yazılı şekilde düzenlendikleri, (noterde onaylanmış olmadıkları); bu durumda protokol tarihlerinin HUMK.nun 299. maddesi uyarınca davacı iflas idaresini bağlamayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.