İşyeri kayıtlarının, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgelerin, işyeri iç yazışmalarının, ücret bordrolarının delil niteliğinde olduğu, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerektiği-
Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükünün işçide olduğu, ancak, çalışma belgesi ile ücret hesap pusulasının düzenlenerek işçiye verilmesi, iş yargısını ağırlıklı olarak meşgul eden, işe giriş tarihi, ücret, ücretin ekleri ve çalışma koşullarının belirlenmesi bakımından önemli kolaylıklar sağlaması nedeniyle ücretin ispatı noktasında delillerin değerlendirilmesi sırasında, işverence bu konuda belge düzenlenmiş olup olmamasının da araştırılması gerektiği- İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığı anlaşılırsa, bu konuda tanık beyanları gözetilebileceği ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılarak, sonuca gidileceği- Emsal ücret araştırması yapılmadan karar verilmesi doğru olmayıp, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılması gerektiği-
22. HD. 26.03.2019 T. E: 2016/8207, K: 6609-
Kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, resmi tatillerde kullandırılmayan izin ile şua izni, 2012 yılına ait yıllık ücretli izin, 2012/Mart ayına ilişkin 7 günlük ücret ile yine bu ayın nöbet ücreti alacaklarının tahsilinin talep edildiği davada, taraflar arasında davacı işçinin iş sözleşmesinin nasıl sona erdiği hususunda uyuşmazlık bulunduğu- Dosya içeriğindeki CD çözümü yaptırılıp gerekirse davacının hazır olduğu bir ortamda izlenip bu kişinin davacı olup olmadığının tespiti ile “istifa dilekçesinin aldatılarak alınma” savunmasının değerlendirilmesi gerektiğinden, eksik incelemeyle sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu- Mahkemenin itibar ettiği birinci ıslah dilekçesinde artırılan tutarlara ilişkin davacının faiz talebi olmamasına rağmen bu tutarlara faiz yürütülmesi de 6100 sayılı HMK.’nın 26 ncı maddesine aykırı olduğu-
Zamanaşımı süresinin dolmasından sonra alacaklıya yöneltilen borç ikrarının, zamanaşımı definden zımni (örtülü) feragat anlamına geleceği, zamanaşımı süresinin dolmasından sonra alacaklıya karşı bir borç ikrarında bulunan borçlunun, bu borç ikrarına dayanılarak açılan davada zamanaşımı defini ileri sürmesinin, çelişkili davranış yasağını oluşturacağı ve bu durumun Medeni Kanunun 2.' nci maddesine aykırı olup, hukuken korunamayacağı-
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret alacağı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Davalı ile diğer davalılar arasında asıl- alt işveren ilişkisi olduğu, davalı asıl işveren Belediye Başkanlığı ile son işveren ... Şirketi'nin davacının tüm alacak ve haklarından sorumlu olduğu ancak devreden davalı şirketin sorumluluğunun ise, devir tarihi itibariyle oluşan hizmet süresi ve ücretle sınırlı olacağı - Davacının ücret ve asgari geçim indirimi alacağı talebi, devreden şirketin ihalesinin bitiminden sonraki döneme ilişkin olduğundan, devreden davalı şirketin ihale bitiminden sonra ödenmeyen ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarından sorumlu olmadığı - Davacının fazla mesai yaptığı iddiasıyla fazla mesai ücreti talebi, tanıkların çalışma saatlerine ilişkin somut beyanlarda bulunmadan genel ifadelerle yetinmeleri dolayısıyla tanık beyanların fazla mesai yapıldığını ispata yeterli olmadığı-
Davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine-
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı- İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanlarının gözetilmesi ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılarak sonuca gidilmesi gerektiği- İşçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlıkta, davacı işçi, "aylık ücretinin net 1.400,00 TL olduğunu", davalı işveren "ücretin 930,00 TL olduğunu" davacı tanıkları iddiayı, davalı tanıkları da savunmayı ileri sürmüş olup, yapılan emsal ücret araştırmasında davacının "1.020,86 TL net ücret alabileceği" belirtilmiş olduğunda göre, dosyadaki bilgi ve belgeler ile emsal ücret dikkate alındığında, davacının ücretinin "aylık net 1.020,86 TL" olarak belirlenmesinin dosya kapsamına uygun düşeceği- Fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacakları tanık beyanlarına göre hesapladığından takdiri indirime gidilmesi yerinde ise de, ½ oranında yapılan indirimin hakkın özünü ortadan kaldıracak nitelikte olduğu-
Kıdem, ihbar tazminatı, ücret, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.