Davacının dosyaya ibraz ettiği irsaliyeli faturadan davalının davaya konu malları teslim aldığı anlaşılmaktadır. Davalı, her ne kadar bu malları davacının dava dışı kişilerle olan ticari ilişkisi nedeni ile teslim alıp, malları dava dışı kişilere teslim ettiğini belirtmişse de, bu durumu ispatlamak davalıya aittir. Davanın niteliği itibarı ile bu konuda tanık dinletmesi de mümkün değildir. Bu durumda davalıya iddiasını ispat yönünde imkân tanınarak, oluşacak duruma göre karar verilmesi gerekeceği-
Yedi adet faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Menfi tespit davası-
Faturanın tek başına alacağı ispata yeterli olmadığı, o halde, mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları üzerinde durularak, gerekirse keşif de yapılmak suretiyle konusunda uzman bilirkişilerden oluşacak bir heyetten taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık, taraflar arasındaki sözleşme ve şartname hükümleri, mal kabul tutanakları, faturalar, ödeme belgeleri incelenmek suretiyle faturada yazılı miktarda malzeme teslimi yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekeceği-
Takip alacaklısı tarafından, ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı, İİK.67 vd. uyarınca açılan itirazın iptali davaları yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabi olduğundan, ispat külfetiyle ilgili kuralların itirazın iptali davasında da geçerli olduğu-
HMK 26. maddesine aykırı olacak şekilde talep aşılarak icra takibinin takip tutarı ile devamı yönünde hüküm kurulmasının yerinde olmayacağı-
İsbat yükü kendisine düşmediği halde, isbatın kendisine ait olduğunu sanarak karşı tarafa yemin teklifinde bulunanın bu teklifinin bağlayıcı bir sonuç doğurmayacağı- (İsbat yükü kendisine düşmeyen tarafa verdirilen yeminin hukuki sonuç doğurmayacağı)–
Faturaların tebliğ edilmiş ve iade edilmemiş olmasının malın teslim alındığı, bir başka deyişle malın davalıya teslim edildiğini göstermeyeceği, davacı tarafın malın davalıya teslim edildiğini kanıtlamakla yükümlü olduğu-
Çekten dolayı borçlu bulunulmadığının tesbitine ilişkin davada, TBK 207/2 maddesi gereğince sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça aksine bir adet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı gün ifa etmekle yükümlü oldukları için, davacının söz konusu çek nedeniyle borçlu olmadığını ispatla yükümlü olması gerekeceği-
Borçlu keşidecinin, senedin teminat senedi olduğuna yönelik kişisel def'iyi (senet metninden bononun teminat olarak verildiği anlaşılmasa da) bono lehtarı olan alacaklıya karşı ileri sürebileceği- Alacaklı "bononun satım sözleşmesi kapsamında verildiğini" kabul etmekle birlikte bononun teminat amaçlı değil, "malın teslimi karşılığında verildiğini" beyan ettiğinden, bononun satım sözleşmesi kapsamında verildiği taraflar arasında çekişmesiz olup, bu hususun borçlu tarafından yazılı delille ispatına gerek bulunmadığı- Alacaklı tarafından düzenlenen faturanın üzerindeki ibareler ve alacaklı vekilinin borçluya gönderdiği cevabi ihtarnamede açıklamalar da gözetildiğinde, satım sözleşmesi kapsamında verildiği çekişmesiz olan bononun tanzim tarihi ve bedeli ile fatura tarihi ve miktarı aynı olup, faturada satım bedelinin eşit taksitler halinde ödeneceği kararlaştırıldığına göre senedin teminat amaçlı olarak alacaklıya teslim edildiğinin kabulü gerektiği- Bunun için senet veya fatura üzerinde senedin satım sözleşmesinin teminatı olarak verildiğine ilişkin bir kaydın bulunmasına gerek bulunmadığı- "Takibe konu bononun ön ve arka yüzünde teminat ibaresinin bulunmadığı, senedin teminat amaçlı verildiğinin kabul edilmesi için neyin teminatı olarak verildiğinin açıkça yazılması gerektiği, takip dayanağı senedin kambiyo senedi niteliğinde bono olduğu" görüşünün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.