Davacı işçinin, HM. mad. 106 kapsamında davalı işveren tarafından yapılan görevlendirmenin "esaslı değişiklik" olduğunun tespitine ilişkin dava açmasında hukuken korunmaya değer güncel bir yararının bulunduğu- "İş Kanunu’nun 22. maddesinde çalışma koşullarında değişiklik hâlinde başvurulacak hukukî yolların açıklandığı, maddede belirtilen şekilde açılacak eda davalarında iş sözleşmesinde yapılan değişikliğin esaslı değişiklik olup olmadığı hususunun öncelikle tespit edileceği, bu nedenle davacının beklediği hukukî korumayı ancak eda davası açarak sağlayabileceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Kardeşlerinin muhtaçlık kararlarının kaldırılarak, ödenen maaşların yersiz ödeme kaydedilmesi nedeniyle Kurum işleminin iptaline ve ödenmeyen aylıkların iadesine-
Aylık bağlanabilmesi için talep, sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve prim borcunun bulunmaması şartlarının birlikte olmasının gerektiği-
Öncelikle muris kocanın emeklilik an iptali ve ödenen aylıkların iadesi istemli kurum işleminin iptali ile 01.01.2010 tarihinden itibaren kendisine ölüm aylığı bağlanarak yasal faiziyle tahsiline-
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; prim alacakları yönünden zamanaşımı süresi ve başlangıcının primlerin ait oldukları (muaccel oldukları) dönemde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri kapsamında mı yoksa 5510 sayılı Kanun’un 93/2. maddesi uyarınca mı değerlendirilmesi gerektiği-
Hizmet tespiti ve kurum işleminin iptali istemi- Gerekçesi ile hüküm arasında çelişki yaratılması-
Dava, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir...
Bir kimsenin isteğe bağlı sigortalı sayılması için diğer koşulların yanında müracaat tarihinden önce 506 sayılı Kanununa göre tescil edilmiş olmasının da gerekeceği, davacının 2829 sayılı Yasadan yararlanmak ve Sosyal Sigortalar Kurumundan daha fazla yaşlılık aylığı bağlanmasını sağlamak için ve özellikle 506 sayılı Kanuna tescil edilmediğini bildiği halde, isim ve soyadı benzerliğinden yararlanarak bir başkasının sigorta sicil nosunu kullanarak kurumu yanıltmak suretiyle isteğe bağlı sigortalı olduğu, bu nedenle, davacının iyiniyetli olmayıp, MK.nun 2. maddesinden yararlanmasının mümkün olmayacağı-
3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkındaki Kanun kapsamında yurtdışında geçen çalışmaların borçlanılması sonucu yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra, sigortalının Türkiye'de sosyal güvenlik kurumlarına tabi olacak şekilde çalışmaya başlaması durumunda yaşlılık aylığının kesileceği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; yersiz ödendiği ihtilaflı olmayan ölüm aylığının davacıdan istirdadı gereken tutarının 5510 sayılı Kanun'un 96. maddesine göre mi yoksa 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hükümlerine göre mi belirlenmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.