Davacıların mirasçılık belgesi almalarının ve murisinin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek, veraset ve intikal vergisi beyannamesini vermiş olmalarının, yasal süresi içinde verilmemesinin sorumluluk yaratacağı gözetildiğinde; mirası kabul anlamında yorumlanamayacağı, ayrıca, icra müdürlüğü dosyasında yapılan işlemler, terekenin benimsenmesi niteliğinde kabul edilmişse de terekenin korunması amacı ile yapılan olağan işlemlerin, terekenin benimsenmesi niteliğinde olmadığı, o halde; davacıların vekiline, TMK'nin Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince, mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletnameleri sunması için süre verilerek bu eksiklik tamamlatıldıktan sonra yargılamaya devam edilmesi ve terekenin açıkça borca batık olup olmadığının, mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle araştırılması gerektiği, mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle; araç kaydı Trafik Tescil Şube Müdürlüğünden, taşınmaz kaydı Tapu Sicil Müdürlüğünden, hesap bakiye bilgisi ve hesap hareketleri tüm bankalardan, murisin ekonomik ve sosyal durumu kolluktan sorgulatılarak mirasbırakanın tespit edilen taşınmazlarının değerinin; uzman bilirkişiler tarafından keşif ile, ölüm tarihi itibari ile belirlenmesi gerektiğinden, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
Mirası kabul veya red etmemiş mirasçı hakkında, 3 aylık mirası red süresi geçmeden, miras bırakanın borçlarından dolayı takip yapılamayacağı -
Mirasın gerçek reddine ilişkin beyanın "üç ay" içinde yapılması gerekeceği, TMK'da belirtilen ve hak düşürücü süre niteliğindeki bu üç aylık yasal sürenin başlangıcı ve bitimi konusunda, yargılamaya ilişkin HMK'daki belirleme esaslarının (HMK. mad. 92) uygulanmasının söz konusu olmadığı-
Mirasın hükmen reddi isteği-
Kredi kartı alacağının tahsili istemi-
Mirasın reddi beyanı yapıldıktan sonra, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali davası açılması gerekeceği, bu süre hak düşürücü süre olduğundan davanın hak düşürücü süre geçtiğinden reddi gerekeceği-
Defter tutma ve tasfiye süreleri geçtikten sonra, bir icra kovuşturma veya davası sırasında mirasçıların kalıtın borca batık olduğunu ileri sürmeleri üzerine açılacak davaları görecek mahkemenin görevle ilgili yasal ilkelere göre belirleneceği-
Bir mirasçının, mirası red süresini geçirdikten ve mirası kabul etmiş sayılmasından sonra yasaya aykırı olarak sulh hukuk mahkemesine reddi miras talebini tescil ettirmiş olması halinde, tereke alacaklılarının bu usulsüz tescilin iptali için dava açabilecekleri -
Aynı takibe ilişkin olarak alacaklının ikame ettiği itirazın iptali davasında verilen hüküm ile buna dayanak takipte istenilip itirazın iptali davasının müddeabihinin içinde yer alan "işleyecek faiz miktarına" ilişkin menfi tespit istemli  davanın dayanağı olan olay ve olgular aynı olduğundan ve işleyecek faiz oranı, itirazın iptali davasında verilen karar ile kesinleştiğinden, bu miktarın başka bir mahkemede menfi tespit istemiyle yeniden tartışılmasının kesin hüküm nedeniyle mümkün olmadığı- "Menfi tespit davasının "hukuki yarara" ilişkin dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiği ve direnme kararının bu değişik gerekçe ile bozulmasının yerinde olacağı" şeklindeki görüş ile; "Ödeme emrinde açıkça işleyecek faize itiraz edilmemiş olması nedeniyle itirazın iptali davasını gören mahkemece bu hususa girilerek hüküm tesisinin mümkün olmadığı, işleyecek faizin bu yönde ödeme emrine süresinde yapılmış bir itiraz olmadığından takip hukuku anlamında kesinleştiği ancak bu durumun maddi anlamda kesin hüküm kavramı içerisinde değerlendirilemeyeceği, borçlunun takipte kesinleşen faizle ilgili menfi tespit davası açmasında hukuki yararının bulunduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Terekenin defterinin tutularak tespiti sonucunda mirasçılar mirasın reddi veya kabulü konusunda karar verebileceklerinden TMK. mad. 625 gereğince resmi defter tutulması devam ettiği sürece mirasbırakanın borçları için icra takibi yapılamayacağı- Borçlu mirasçılar tarafından, murisin mirasının reddedildiğinin ve terekesinin tespiti için açılmış bir davanın olduğu belirtildiğinden, mahkemece öncelikle borçlu mirasçılar tarafından tereke mahkemesinde açılan davanın "bekletici mesele" yapılması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.