Mirasçılık belgesi verilmesi hususunun TMK'nın 598. maddesinde düzenlenmiş olduğu; bu belgenin, aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan, adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturduğu; ayrıca muris ile mirasçıları arasındaki irs (soy) ilişkisini göstermesi yanında, mirasın (terekenin) mirasçılara intikalini de sağlayıcı bir işleve sahip olduğu- Mirası reddeden (TMK m. 605/1) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi, mirası ret nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekeceği-
TMK’nun 612. maddesindeki düzenleme uyarınca mirasın birinci derecedeki mirasçıların tamamı tarafından reddi halinde mirasın ikinci derecedeki mirasçılara geçmeyeceği, tereke tasfiye olunur, borçlar ödendikten sonra geriye kalan kısım varsa red vaki olmamış gibi birinci derecede mirasçılarına verileceği, Türk Medeni Kanunu’nun 614. maddesinde mirasçıların sonra gelen mirasçılar yararına mirası reddedebilecekleri düzenlenmiş ise de bu maddeye göre yapılmış bir mirasın reddi talebi bulunmadığı durumda davanın reddinin gerekeceği-
TMK'nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca vekilin vekaletnamesinde mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletnamenin olması gerekeceği -
Mirasın reddi kararını veren mahkemenin dosya numarasının, icra mahkemesine yanlış bildirmiş olmasının yeni bir iddia olmadığı ve iddianın genişletilmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemi-
Üç aylık mirası red süresinin başlangıcı -
Borçlunun ölümü halinde alacaklının, ya takibi tereke hakkında devam ettireceği ya da mirasçılara yönelterek sürdüreceği-
Böyle bir davada sulh hakiminin görevinin, reddin süresinde olup olmadığı ve reddedenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca red beyanını tespit ve tescil etmekten ibaret olduğu, bu nedenle, mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin dilekçe sulh hakimine ulaştıktan sonra, davacının ayrıca duruşmaya gelmesine ilişkin yasal bir zorunluluk bulunmadığı halde; Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun 150. maddesi gereğince "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Dava katılma alacağı isteğine ilişkin olup bu tür davalarda TMK'nun 239/2.maddesi uyarınca karar tarihinden geçerli olarak faize hükmedilmesi gerekeceği-
Mirasın reddinin iptali davasında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.