İİK. mad. 97/a.’daki mülkiyet karinesinin borçlu (dolayısıyla alacaklı) yararına olmasına rağmen, icra müdürlüğünün sehven İİK. mad 99’ uygulaması halinde, ispat yükünün yer değiştirmeyeceği- İspat yükü altındaki üçüncü kişi vergi levhası, ticari kayıtlar gibi delillerin yanı sıra faturalara da dayansa da, somut olayın özellikleri dikkate alındığında, sunulan delillerin ispat yükü açısından değerlendirilmesinden önce üçüncü kişi şirketin, alacaklıdan mal kaçırmak için muvazaalı olarak kurulup kurulmadığı yönünde yeterli incelemelerin yapılması gerekeceği- Muvazaanın ve iş yeri devrinin bulunmadığı (iş yeri devri varsa İİK’nun 44. maddesindeki gereklerin yerine getirilmediği) sonucuna varılırsa, bu kez faturalar kapsamında kalan mahcuzlar yönünden istihkak iddiasının kabulü diğerleri açısından reddi gerekeceği-
Borçluların mirası reddetmeleri sebebiyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, icra takibinin şekline göre borçlunun borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesinin gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacağı-
Bir kısım müşterilerin hesabından zimmetine para geçiren kişi vefat ettiğinden, terekesinin zimmete geçirilen bedeli davacı bankaya aynen iade etmesi gerektiği-  Diğer davalılar da kendilerine havale edilen paraların müteveffa ile aralarındaki alacak-verecek meselesine konu şahsi paralar olduğunu ispat edemediklerinden, ispat yükünün ters çevrilerek davacı bankaya yüklenmesinin isabetsiz olduğu ve davalıların müteveffa ile birlikte iştirak halinde hareket ettiklerinden dolayı müteselsilen sorumluluklarına karar verilmesi gerektiği-
Borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın ödeme emri tebliği üzerine yasal süre içinde yapılması gerekeceği-
Üç aylık mirası red süresinin uzatılmasını gerektiren «haklı ne-den»ler -
İİK.nun 53.maddesi uyarınca yapılan bildirimin bir ödeme emri niteliğinde olmayıp, bir ödemeye davet olduğu- Bu davete itiraz edilmiş olması, kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılmasını mümkün kılmayacağı, mirasçıların borçtan ancak menfi tespit davası açmak ya da süresi içinde mirası reddederek kurtulabileceği, bu durumda mahkemece davanın kesinleşmiş takibe karşı itirazın iptali davası açılamayacağı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan reddi gerektiği-
Mirasçıların tereke mallarını edinme durumu olup olmadığının araştırılması red konusunda sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilecekleri, kötüniyetle redden söz edilebilmesi için, reddeden mirasçı­nın malvarlığının borcunu karşılamaya yetmediğinin sabit olması gerekeceği-
«Tenkis davası açma süresinin, yasal temsilcisi bulunmayan temyiz kudretinden yoksun mirasçı hakkında işlemeyeceği»ne ilişkin Fed. Mah. Kararı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.