Borçlular tarafından ödeme belgesi olduğu iddia edilen belgelerde takip konusu senede herhangi bir atıf bulunmadığına ve alacaklının da bu yönde kabulü olmadığına göre, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesine göre usulünce ispatlandğı sonucuna varılamayacağı, kural olarak açık bir anlaşma olmaksızın salt yeni bir senet düzenlenmesinin yenileme (tecdit) anlamına gelmeyeceği, borçlulara verilen çek ile takip dayanağı senedin iadesi yada hükümsüzlüğü de öngörülmediğinden takip konusu borcun yenilenmesinin söz konusu olamayacağı-
Kasko Sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemi-
İcra müdürü tarafından kendisine istihkak davası açması için 7 gün süre tanınan alacaklının, bu 7 günlük hak düşürücü süre içinde İİK'nun 99. maddesine göre icra mahkemesinde istihkak davası açması gerekeceği- Yasal 7 günlük sürede istihkak davası açılmaması halinde, üçüncü kişinin istihkak iddiasının kabul etmiş sayılacağı ve alacaklı tarafından konunmuş hacizlerin kalkacağı- Alacaklı tarafından şikâyet yoluna başvurulmuş olmasının, istihkak davası açma süresini etkilemeyeceği, yani bu süreyi durdurmayacağı- İstihkak davasının, ' icra memurunun işleminin iptaline ilişkin şikâyeti' davasını bekleyeceği aksinin usul ekonomisi ilkesi ile de bağdaşmayacağı-
Kıdem tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ile asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine-
Takibe konu senette yer alan imzaya itiraz edilmesi durumunda, "imzanın borçluya ait olduğunu" kanıtlama külfetinin alacaklıya ait olduğunun gözetilmesi ve ispat yükünü ters çevirecek bir uygulamaya gidilmemesi gerektiği- Takibe dayanak bono üzerinde yaptırılan imza incelemesi sonucunda, “imzanın, borçlu şirketin yetkilisinin eli ürünü olmadığının tespit edildiğinin bildirildiği’, anılan rapora alacaklı vekili tarafından itiz edilerek vekaletnamede yer alan borçlu imzasının mukayese alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasının talep edildiği görüldüğünden, mahkemece ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı nazara alınarak alacaklı tarafından ibraz edilen vekaletnamenin mukayeseye esas alınmak üzere usulünce yeniden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Mahcuzun borçlu ile 3.kişi tarafından birlikte ellerinde bulundurulduğu, İİK.nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, borcun doğumundan sonra yapılan satış ve devir işlemlerinin alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler olduğu ve bu haliyle alacaklının haklarını etkilemeyeceği - Davalı 3.kişi tarafından ibraz edilen Çiftçilik Belgesi ve Çiftçi Kayıt Sistemine ilişkin kayıtların ibraz edilen tapu kayıt suretlerine göre oluşturulması mümkün olduğu gibi, dava açıldıktan sonra 3.kişi vekili savunmasında tapu kaydı itibariyle mülkiyet iddiasına dayanmasına karşın, bu savunmasından yaklaşık bir yıl sonra savunmasını değiştirerek satış sonrasında taşınmazın kullanımının adi nitelikli 17.9.2008 tarihli sözleşme ile müvekkiline bırakıldığını ileri sürmüş olup ibraz edilen kayıtlarla yasal mülkiyet karinesinin aksinin 3. kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispat edildiğinden söz edilemeyeceği-
Yedek anahtarın davalı-kiracıda kalmasının, araç tesliminin usulüne uygun olmadığı anlamına gelmeyeceği, kira sözleşmesinde “yedek anahtar” ile ilgili bir hüküm de yer almadığından, mahkemece davanın kabulü gerektiği-
22. HD. 09.10.2018 T. E: 2017/14860, K: 21472-
Aile konutu üzerinde eşin rızasının olmadığı durumlarda lehine ipotek tesis edilenin iyiniyetli kazanımının korunacağı, lehine ipotek tesis edilen davalı banka tacir olduğundan basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi yasa gereği olup taşınmazın hukuki ve fiili durumunu bilmeyi de içerdiğinden banka iyiniyet iddiasında haklı olmayıp ipotek tesisine ilişkin işlemin iptali ve sicildeki ipoteğin terkinine karar verilmesi gerektiği-
Kambiyo senedinden kaynaklanan borç nedeniyle menfi tesbit istemine ilişkin davada ispat yükü kendisinde olan ve kambiyo senedinin tehdit ile ve anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia eden taraf olan davacının bu iddiasını kanıtlayamadığı- İcra takibi HMK 209 uyarınca ihtiyati tedbir yolu ile durduruduğundan davalı lehine tazminata hükmedileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.