İlk bozma kararı “eksik inceleme ve araştırmaya” yönelik  olup, kararda "fazla çalışma ve genel tatil ücretine" ilişkin usul ya da esas yönünden yapılmış bir değerlendirmede bulunmadığı, yine bu taleplerin incelenerek temyiz isteminin reddedildiğine ve bozma kapsamı dışında kaldığına dair bir hükmün de yer almadığı görülmüş olup, bu hususların, hükmüne uyulan bozma kararına konu olmadığından kesinleşmemiş olacağı ve bu istemleri etkileyecek bir taraf işlemi de bulunmadığından, Dairenin birinci bozma kararına uyulmakla bu alacak kalemleri yönünden davacı yararına usulü kazanılmış hak doğduğundan da söz edilemeyeceği-
Bononun zamanaşımı süresinin dolması halinde alacaklının yalnızca temel ilişkiye dayalı olarak alacağını talep edebileceği- Senedin tek başına temel ilişkiyi ispatlamaya yeterli olmaması halinde yalnızca yazılı delil başlangıcı sayılacağı- Karz akdi zamanaşımının dava tarihi itibariyle dolmamış olması halinde yazılı delil başlangıcının tek başına ispat için yeterli olmayacağı ve bununla beraber diğer yan delillerin ve tanık beyanlarının aranacağı-
7. HD. 20.04.2016 T. E: 2015/1451, K: 8727-
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlü olduğu- Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğinde olduğu ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerektiği- Taraflar arasında fazla çalışma alacağının hesaplanması hususundaki uyuşmazlıkta, davacının haftanın 6 günü 9 saat çalıştığı ve ayda 2 hafta tatilinde 12 saat çalışarak günlük 1,31 saat fazla çalışmasının bulunduğu kabul edildiği- Temyiz incelemesi yapılan kararda, davacı ile aynı işyerinde aynı işi yapan ve aynı çalışma şartlarına tabi diğer işçilerin haftalık 45 saati aşan çalışmalarının da farklı olamayacağı düşünüldüğünde, çalışma şartlarının tespiti açısından tereddüt oluştuğu, bu tereddütleri giderecek şekilde fazla çalışmanın haftalık hesaplaması gerektiği de gözetilerek bilirkişi raporu alındıktan sonra karar verilmesi gerektiği- Taraflar arasında ulusal bayram ve genel tatil alacağı hususundaki uyuşmazlıkta, bilirkişi raporu alınarak davacının talebi aşılmayacak biçimde alacak hakkında karar verilmesi gerektiği- 
İtirazın iptali davası-
Mahkemece, itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, alacaklının senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu taktirde takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere hükmedilen tazminatın alacaklıdan alınarak borçluya verilmesinin, alacağın %10’u oranındaki para cezasının ise alacaklıdan tahsil edilmesinin ve hazineye gelir olarak kaydedilmesinin gerekeceği-
7. HD. 20.04.2016 T. E: 14363, K: 8705-
Haciz üçüncü kişi şirketin şube adresinde yapılmış olmakla haciz adresinde borçluya ait herhangi bir belge de bulunmamış olduğundan, mülkiyet karinesinin üçüncü kişi lehine olduğu- Alacaklı, borçlu şirket hakkında yapılan internet haber sayfaları, dergi röportajı ile borçlu ve üçüncü kişinin defterlerine dayanmış olmasına rağmen, mahkemece sadece üçüncü kişi şirketin defterleri sunulan faturanın mahcuza ilişkin olup olmadığı yönünden denetlenerek, üçüncü kişi ile borçlu şirket arasındaki ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı incelenmeksizin hüküm kurulmuş olduğundan, borçlu şirket ve üçüncü kişi şirket ticari defterleri üzerinde yaptırılacak inceleme ile (açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması göz önünde bulundurularak) üçüncü kişi ile borçlu arasında alacaklının iddia ettiği gibi konsinye satış ilişkisinin bulunup bulunmadığı hususlarını da kapsayacak şekilde bilirkişi raporu alındıktan sonra, dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Senetteki imzanın borçluya ait olduğunun -senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden- alacaklı tarafından ispat edilmesi gerekeceği- Alacaklı tarafından yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasının talep edilmesi halinde; mahkemece ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı nazara alınarak -masrafın alacaklı tarafından karşılanmak üzere ve bu konuda kesin süre verilerek- usulünce yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu çek, süresinde bankaya ibraz edilmediği için, kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilmiş olur. Davacı duruşma sırasında temel ilişkiye dayandığını bildirdiğinden ispat külfetinin davacı tarafta olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.