Fazla çalışmanın belirlenmesinde ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerektiği- Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde takdiri indirim yapılması gerektiği- Fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilemeyeceği- Fazla çalışmaların yazılı delil yerine tanık beyanlarına dayalı olarak hesaplanması halinde, işçinin normal mesaisinin üzerine sürekli olarak aynı şekilde fazla çalışması mümkün olmadığından; hastalık, mazeret, izin gibi nedenlerle belirtildiği şekilde çalışamadığı günlerin olması kaçınılmaz olup, bu durumda karineye dayalı makul indirim yapılması gerektiği- Fazla çalışma ücretinden karineye dayalı makul indirime gidilmesi sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği- İzinli günler için fazla mesai hesabı yapılamayacağı-
Davacı borçlunun aleyhine girişilen dosyada talep edilen 362.704,00 TL’den borçlu bulunmadıklarını ancak şimdilik bunun 8.400,00 TL’lik kısmı yönünden menfi tespit istemi ile dava açtığını bildirdiği ancak menfi tespit davasının kısmi olarak açılamayacağı-
22. HD. 06.03.2019 T. E: 2017/20877, K: 5105-
Sıra cetvelinde taraflardan başka alacaklı olmadığı ve dağıtıma konu paranın davacının alacağına dahi yetmediği dikkate alındığında, hüküm fıkrası hatalı kurulmuş ise de; sıra cetvelinin iptaline değil davalıya ayrılan payın yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının karşılanması için tahsisine, artan kısmın davalıya bırakılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
9. HD. 12.09.2022 T. E: 8115, K: 8821
Ticaret sicili kayıtlarına göre çift imza ile temsil edildiği gösterilen bir şirket, buna rağmen tek imza ile düzenlenen çeklerini ödeyerek bu konuda fiili bir uygulama takip etmiş ise; artık çek düzenleme konusunda tek imza ile temsil edildiği yönünde hukuki görünüş yaratmış olduğundan senette çift imzanın bulunmadığının ileri sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği-
İtirazın iptali davası-
Çekin istirdadı istemine ilişkin davada, ispat yükü davacıda olup, davacının, kendisinin yetkili hamil olduğunu, senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran davalının kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerektiği-
Müşterek çocuğun okul ve servis giderleri için yaptığı harcamaların davacının iştirak nafakası borcuna mahsuben yapıldığının kabul edilip edilemeyeceği- Davacı "müşterek çocuğunun özel okulda okuyabilmesi ve davalının bu yöndeki talebi üzerine, iştirak nafakası borcundan çok daha fazlasını nafaka borcuna mahsuben ödediğini" ileri sürmüşse de, davalı bu konuda aralarında bir anlaşma olduğu iddiasını kabul etmemiş olduğundan, dava dışı okul ve servis yetkililerine yapılan ve iştirak nafakası borcuyla ilgili herhangi bir açıklama içermeyen dekont ve tanık beyanlarının davacının iddiasına ispata yeterli görülemeyeceği-
Davacının fesih ihtarnamesindeki fesih sebeplerinden sadece fazla çalışma ücreti alacağını dava konusu yaptığı ve yargılama sonucunda fazla çalışma yapmadığından kıdem tazminatı isteminin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği eldeki davada, kıdem tazminatı talebinin yerinde olup olmadığı konusunda davacının fesih ihtarnamesinde bahsettiği diğer fesih sebepleri hakkında araştırma yapılmasının gerekli olup olmadığı, diğer fesih sebepleri olarak sayılan hususlarda araştırma yapılmasının “taleple bağlılık ilkesi”ne aykırılık oluşturup oluşturmayacağı- Özel Daire bozma kararında değerlendirilmesi gerektiği belirtilen fesih ihtarnamesindeki tüm fesih sebepleri değerlendirilmek suretiyle yeni bir karar verildiğinden, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının Özel Dairece inceleneceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.