Soyut nitelikteki bilirkişi ve tanık beyanları bir değer taşımayacağından taşınmaz üzerinde yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişi ve tanıklardan, zilyetliğin başlangıcı, süresi ve niteliği konusunda yer ve zamana dayalı bilgiler alınması; davacılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması, uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmesinin gerekeceği-
Borçlunun, kusursuz olduğunu ispat etmedikçe borcun geç ifasından dolayı, alacaklının geçmiş günler faizini aşan zararını tazmin etmek zorunda olduğu, bununla beraber, geçmiş günler faizini aşan bir zararın, alacaklı tarafından açık ve somut delillerle ispat edilmesinin gerekeceği, zararın, enflasyon gibi genel ve herkesçe bilinen olgulara dayanılarak ispat edilmiş olmayacağı-
Kural olarak çek bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tediyesi amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. BK.’ nun 182/2. maddesinde ise “aksine âdet veya sözleşme mevcut değil ise, satıcı ile alıcının borçları aynı anda ifa etmekle mükellef oldukları” hükme bağlanmıştır. Bu durumda “verdiği çekler karşılığında kendisine mal teslim edilmediği” şeklindeki davacı iddiasının yazılı delille kanıtlanması gerekeceği-
Mahkemece bozma ilamına uyulmasından sonra, alacaklı duruşmada yeniden bilirkişi raporu alınması talebinin olmadığını beyan ettiğine göre, mahkemece aldırılan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın raporuna göre borçlunun imzaya itirazının kabulü gerekeceği-
Ticari satıştan doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davacı takip ve dava konusu yaptığı fatura içeriği malları davalı şirkete teslim ettiğini kanıtlamakla yükümlü olup teslime konu sevk irsaliyelerinden bir bölümünde teslim alan imzası bulunan kişilerin dava dışı N. Yapı İnş.Ltd.Şti ‘nin çalışanları olduğu anlaşıldığından bu irsaliyeler yönünden teslim kanıtlanamamış olup bir kısım sevk irsaliyelerinde imzaları bulunan N.P., M. Y., E. U.'un davalı çalışanı olup olmadığının araştırılıp karar verilmesi gerektiği-
Takip işlemlerinin hızlandırılması, İİK’nın 20. maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulması, tek başına muvazaayı gösteren vakıalar olmadığı, davacının iddiasını isbata yarar dosyaya sunulmuş başkaca bir delilin de bulunmaması dikkate alınarak davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Bir çek veya senette bir kısım yazıların farklı el ürünü olmasının, senet veya çekin geçerliliğine etkili olmayacağı-
Hisse devir vaadine dair ön sözleşme taraflarca benimsenip usulüne uygun hisse devri yapıldıktan sonra bu sözleşmenin geçersiz olduğunun ileri sürülmesinin TMKnun 2. maddesine aykırılık teşkil edeceği- Davalı tarafın sözleşmenin geçersizliğini ileri sürebilmesi için, sözleşme üzerinde değişiklik yapıldığını ifade etmesi ve sözleşmenin boş yerlerinin davacı tarafından rızaları dışında doldurulduğunu itiraz olarak öne sürmesi gerekeceği-
Davalıya kiralanan 11 ve 12 nolu dairelerin erken tahliye edilmesi nedeniyle yoksun kalınan kira alacağı, mobilyalı kiralanan daire için eşya bedeli ve aidat alacağı istemi-
Her ne kadar davacı tarafından davalıya gönderilen faturaya itiraz edilmemişse de, fatura tek başına hizmetin verilmiş olduğunun kanıtı olamaz. Başka bir ifade ile davacı davalının almadığını savunduğu döneme ilişkin hizmet vermiş olduğunu kanıtlamakla yükümlüdür. Mahkemece bu yönler gözetilerek davacıya uyuşmazlık konusu hizmeti verdiği yolundaki iddiasını ispat olanağı tanınarak bir karar verilmesi gerekirken, ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.