Tapu iptal, terkin ve yıkım-
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil davası-
Davacının sahte vekaletnameye dayalı olarak satın aldığı taşınmazın, sonradan yolsuz tescil nedeniyle tapu kayıtlarının iptal edilerek asıl maliki adına tescil edilmesi nedeniyle uğradığı zararın vekaletname düzenlenmesi ile bu sahte vekaletnamenin tapuda yapılan tescil işlemine dayanak olarak alınmasıyla ortaya çıktığı, bu durumda, davacının zararı ile tapuda yapılan işlem arasında uygun illiyet bağının kesildiğin söz edilemeyeceği gibi vekaletnamede kullanılan asıl malike ait olduğu belirtilen sahte nüfus cüzdanının iğfal kabiliyetinin bulunmaması nedeniyle de davalı noter vekilinin kendisinden beklenen dikkat ve özeni gösterdiğinden bahsedilemeyeceği, davacının zararı, sahte vekaletname ve tapu idaresinde yapılan işlemden kaynaklandığından kusursuz sorumluluk ilkelerine göre zararın tazminine ilişkin koşulların oluştuğu ve tazminat miktarının yöntemince belirlendiği anlaşıldığından, Hazine ve Noter vekili aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Satış vaadi sözleşmesinin tapu siciline şerhi tarihinden itibaren yasal beş yıllık süre geçtiği halde sicilden terkin edilmediği için, satış vaadine ilişkin bu şerhi görerek taşınmazı satın alan davalının iyiniyetli temellük eden olduğunu kabul etmenin olanaklı olmadığı ve davacının 4721 sayılı kanun mad. 716 gereğince açtığı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini istemekte haklı olduğunun gözetilmesi gerekeceği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir...
İdari yargı yerinde idari işlemin iptali halinde, sicilin dayanağı ortadan kalkacağından, davacı Hazinenin kayıtların eski haline getirilmesi istemiyle dava açmakta hukuki yararının bulunduğu ve sicile yönelik olduğundan, davaya bakma görevinin idari yargının değil adli yargının olacağı-
324 ada 1,2 ve 3, 332 ada 7,8 ve 13, 333 ada 23 ve 4 parsel sayılı taşınmazlardaki 1/40 payının vekalet görevini kötüye kullanılarak vekil davalı Şükri tarafından diğer davalılar O. ve N.’ye devredildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının payı oranında iptali ile adına tescil, olmazsa tazminata-
Borçlunun haksız işgalci olduğuna ilişkin verilen müdahalenin men'i kararı, taşınmazın aynına ilişkin bir ihtilafı değil, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersizliğine dayandığından ilamın infazı için kesinleşmesinin beklenmeyeceği-
Uyuşmazlık; dosyadaki mevcut delil durumu itibariyle dava konusu taşınmazların davalıya devrinde davacı ve müteveffa kardeşinin aldatma yoluyla iradelerinin sakatlandığı ve bu suretle aynı devre dair aşırı yararlanma iddialarının ispatlanıp ispatlanamadığı noktasında toplanmaktadır..
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.