Katkı payı alacak isteği-
Tapu iptali ve tescil isteği-
Kamu yararı nedeni ile davalıların tapusunun kıyıda kalan kesiminin iptal edilerek, kayıt dışı bırakılmasında hukuka aykırı bir durum bulunmayıp, davalıların tapu kaydının iptalinden dolayı ancak tazminat talebinde bulunabileceklerinden, öte yandan; çekişme konusu taşınmazın önünde bulunan, mülkiyet sınırı dışında kalan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısma da duvar ve kapı yapmak suretiyle müdahale ettikleri keşfen saptanmak suretiyle elatmanın önlenmesi ve bu kısımdaki muhdesatların yıkımına karar verilmiş olmasında da bir isabetsizlik bulunmadığı-
TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddelerine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları kamusal yönü ağırlıklı olan davalar olduğundan hakim tarafından her aşamada re'sen araştırma ve inceleme yapma olanağının mevcut olduğu, bu itibarla şahıslar lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, başka bir deyişle dava konusu taşınmazın zilyetlikle edinilmeye elverişli olup olmadığının mahkemece usulüne uygun şekilde araştırılmasının gerekeceği-
Kamu yararı ile mülkiyet hakkından kısmen veya tamamen yoksun bırakılan kişinin menfaatı arasında makul, kabul edilebilir, hak ve adalet dengesini sağlayacak bir oranın kurulması gerekeceği-
TMK. mad. 1007 'de düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluğun, taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalması nedeniyle tapu kaydının iptali kararının kesinleştiği ve TMK. mad. 705 uyarınca mülkiyet hakkının kaybedildiği tarihte başlayacağı; taşınmazın makul ve gerçek değerinin saptanmasında dava tarihinin değil, mülkiyet hakkına müdahalenin gerçekleştiği ve zararın doğduğu tarihin esas alınması gerektiği- Tazminat miktarı belirlenirken öncelikli konunun, tapusu iptal edilen taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla niteliğinin tespiti olduğu- Mahkeme kararı ile taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalması sebep gösterilerek tapu kaydının iptaline karar verildiği ve konu itibariyle devletin sorumluluğu doğduğundan tazminat talep edilen davada, yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesinin doğru olmadığı-
Orman Genel Müdürlüğü'nün açtığı dava ile tapusunun iptaline karar verilen taşınmaz malikine, hazinenin MK’nun 1007. maddesi gereğince tazminat ödemesi gerekeceği-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilecekleri-
Tapu iptali ve tescil davasının, taşınmazın aynı ile ilgili olduğundan, bu uyuşmazlıkların genel mahkemelerde çözüme kavuşturulması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.