Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir...
Somut olayda 6100 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat şartları oluşmadığından Özel Dairece davanın reddine karar verilmesi yerinde olduğu-
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir...
8. HD. 20.03.2018 T. E: 2017/12836, K: 9669-
Zararın tapu sicilinin tutulmasından değil, sicilin düzenlenmesinden kaynaklandığı durumlarda devletin sorumluluğunun söz konusu olmayacağı-
M.arın mülkiyetinin Hazine'ye, yararlanma hakkı ise sınırları içerisinde bulunan köy belde veya belediye halkına ait bulunduğu gözetilerek, dava konusu mera parseli köy sınırları içerisinde bulunduğundan yasal hasım durumunda bulunan köy tüzel kişiliğine TMK.'nun 713/3. fıkrası gereğince davanın yöneltilmesi gerekeceği-
4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi gereğince dava konusu taşınmazın davalı adına oluşturulan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili isteği-
Davalının iyiniyet savunmasının aksinin davacı yanca ispat edilememesi sebebiyle davalının mülkiyet iktisabının TMK'nın 1023. maddesi gereğince korunacağı, akdi ilişkinin nispiliği sebebiyle dava dışı alt yükleniciye yönelik def'i ve savunmaların davalı malike karşı ileri sürülemeyeceği-
Taşınmazların nitelikleri itibariyle üç kişilik uzman bilirkişi heyetiyle yerlerinde yeniden uygulama yapılmak suretiyle, çekişme konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle değerlerini belirtir, itirazları karşılar ve önceki raporla çelişkileri giderir şekilde gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınmasının, sonucuna göre hüküm kurulmasının gerekeceği-
Haciz tarihinde takipte taraf olmayan 3. kişi adına kayıtlı olan taşınmazın borçlunun borcu için haczinin mümkün olmayacağı, uyuşmazlığa konu tescil kararı hacizden sonra verilip kesinleştiğinden taşınmazın, haciz şerhi ile birlikte 3. kişilere intikal edeceği, bu durumun, TMK mad. 1023'te tanımlanan 'tapuya güven ilkesinin' de doğal bir sonucu olduğu, sonuç itibari ile, haciz tarihinde borçlu taşınmazın hissedarı olduğundan ve haciz tarihinden önce davacı ve diğer mirasçılar lehine verilmiş ve kesinleşmiş bir tapu iptal ve tescil kararı bulunmadığından konulan haczin yasaya uygun olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.