Önalım hakkı nedeniyle davalıya satılan payın iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin davada, davacının Lübnan uyruklu olması sebebiyle Lübnan mahkemelerinden alınmış mirasçılık belgesine istinaden Türk mahkemelerinde işlem yapılamayacağı-
Yasal önalım hakkının kullanılması için gerekli sürenin başlaması konusunda geçerli kuralın öğrenme olgusu değil, bildirim olgusu olduğu- Davacının kendisine yapılan usulüne uygun bir bildirim olmadığından satıştan itibaren iki yıl içinde açılan davanın süresinde olduğu-
Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemi-
Önalım nedeniyle önalıma konu payın iptali ve tescili istemine ilişkin davada, mahkemece adı geçen idare mahkemesi kararı sonucu beklenerek hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Paylı mülkiyete tabi taşınmazda paydaş olan dava dışı kişinin davalının eşinin dedesi olduğu ve davalının yeni doğan erkek bebeği nedeniyle doğum hediyesi olarak temlik işleminin yapıldığı anlaşılmış olup, satış şeklinde yapılan temlik işleminin muvazaalı bulunduğu, tarafların gerçek amacının hibe olduğu ve hibe ile yapılan temlikte önalım hakkının kullanılamayacağı; 20.03.1957 tarih 1956/12 E. 1957/2 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanabilmesi için temlik işleminin tarafları arasında akrabalık ilişkisi bulunmasının yeterli olduğu, doğrudan mirasçılık ilişkisinin aranması gerekmediği dikkate alınarak yerel mahkemece; önalım hakkının kullanılması nedeniyle davalı adına kayıtlı payın iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin davanın reddedilmesi gerektiği-
Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
1086 sayılı HUMK döneminde açılan derdest davalar yönünden 6100 sayılı HMK'nın 120/2. maddesi uyarınca eksik gider avansı istenemeyeceği; davanın açılması ile ilgili tüm işlemlerin tamamlandığı kabul edilmesi gerekeceği-
Önalım hakkına konu olayda, işlemin tarafı olmadığından, davacının muvazaa iddiasını tanık dâhil her türlü delille kanıtlayabileceği-
Feragatin tek taraflı bir beyan olup, karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı ve kesin hükmün bütün hukuki sonuçlarını meydana getirdiği-
Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşulu olup mahkemece resen araştırılması gerektiği-  Davanın da­yanağını oluşturan çeklerin tarihinin davaya konu tasarruf tarihinden önce açıksa da, çek tevdi bonosu ile ilgili davacı tarafından sunulacak deliller sorulmadığı gibi, çeklerin düzenlenmesine sebep olarak gösterilen ticari ilişkinin üzerinde de durulma­dığından, davacının sahibi olduğu şirket defterlerinin ve çekle ilgili ticari ilişkinin gerektiğinde bir bilirkişi vasıtasıyla incelenmesi ve dava koşulu mevcut ise diğer iptal şartlarının incelenerek, ölen davalı açısından şufa hakkının kullanılma­sında somut olayın özelliklerine göre bir muvazaa olmadığı da nazara alınarak bir karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.