Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşulu olup mahkemece resen araştırılması gerektiği- Davanın dayanağını oluşturan çeklerin tarihinin davaya konu tasarruf tarihinden önce açıksa da, çek tevdi bonosu ile ilgili davacı tarafından sunulacak deliller sorulmadığı gibi, çeklerin düzenlenmesine sebep olarak gösterilen ticari ilişkinin üzerinde de durulmadığından, davacının sahibi olduğu şirket defterlerinin ve çekle ilgili ticari ilişkinin gerektiğinde bir bilirkişi vasıtasıyla incelenmesi ve dava koşulu mevcut ise diğer iptal şartlarının incelenerek, ölen davalı açısından şufa hakkının kullanılmasında somut olayın özelliklerine göre bir muvazaa olmadığı da nazara alınarak bir karar verilmesi gerektiği-
8. HD. 10.06.2021 T. E: 2019/2774, K: 4997-
Önalım hakkının davacıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılabileceği-
Gerçekte satış olan işlemin sırf diğer paydaşların önalım haklarını kullanmalarının engellenmesi için trampa olarak gösterilmesi halinde kanunun dolanılmasının söz konusu olacağı ve bu hususun kanun tarafından korunmayacağı, davalı tarafından taşınmazda trampa yolu ile pay ediniminin muvazaalı olup, gerçekte satış işlemi ile pay edinildiği ve davacı yan yönünden önalım hakkının var olduğunun kabulü gerekeceği-
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir hak olduğu, bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğacağı ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale geleceği, önalım davasının davalısı önalım hakkına ilişkin taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkı kullanılamayacağı, çünkü, TMK'nın 732. maddesi ile bir paydaşın payını üçüncü şahsa satması halinde önalım hakkının kullanılabileceğinin kabul edildiği, paydaş üçüncü kişi sayılamayacağından paydaşın paydaş aleyhine önalım hakkını kullanmasının söz konusu olamayacağı, dava hakkına ilişkin bu hususun davanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekeceği-
Gayrimenkul satış vaadi alacaklısı olan davacının, 30.07.2010 yılında yapılan sözleşmeden sonra, aynı taşınmazdaki pay temliklerine başkası adına vekil sıfatıyla katılması, bu devirlere karşı yasal ve fiili bir engeli bulunmamasına rağmen alacağını istememesi karşısında dürüstlük kuralına uygun hareket ettiğinin söylenemeyeceği-
Yasanın kapsadığı hükümler kamu düzenine ilişkin olduğundan tahsis veya tescili daha evvel yapılmış bir paydaşın da, sonradan tahsis yapılan kişi aleyhine şufa davası açamayacağı-
Yargılamanın yenilenmesi dilekçesinin müstakil bir davanın dilekçesi olup Hukuk Muhakameleri Kanunu hükümleri uyarınca yeni bir davanın yargılama sürecine tabi olduğu, davacının mamelek hukukunu ilgilendiren bir davayı açması halinde Harçlar Kanunu uyarınca peşin harcı yatırması ve mahkemece de bu hususun re sen gözetilmesi gerekeceği, hâl böyle olunca, mahkemece; öncelikle davanın önceki davadan bağımsız yeni bir esasa kaydedilmesi, eksik harcın tamamlanması, dilekçeler teatisi aşamasından sonra taraf delillerinin toplanıp sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekeceği-
Davacı vekilinin 25/10/2011 tarihli oturuma katılmaması nedeniyle HMK. mad. 150/1 gereğince, mahkemece yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve davacı vekili tarafından 24/01/2012 tarihli yenileme dilekçesi gönderilerek harcı da yatırılmak suretiyle yenileme talebinde bulunulmuş olduğundan, mahkemece, bu yenileme dilekçesi dikkate alınarak taraf teşkili sağlanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın açılmamış sayılmasına ve yenileme talebinin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.