Her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile Üniversite ve Akademi (Askeri Akademiler dahil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebileceği- Ücretle okutulacak ders saatlerinin sayısının, ders görevi alacaklarının niteliklerinin ve diğer hususların ilgili Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile tespit olunacağı-
Mahkemenin görevi belirlenir­ken sözleşmede yazılı değere bakmamak el­deki davanın gayrimenkulün aynına ilişkin tapu iptali ve tescil davası olduğu düşünüle­rek dava konusunun davanın açıldığı gündeki değeri keşfen belirlenerek görevli mahkemeyi tayin etmek gerekeceği-
Kısa kararda davanın kabulüne karar verildiği halde, gerekçeli kararda yalnızca el atmanın önlenmesine hükmedilmesi, yıkım isteği yönünden bir hüküm kurulmaması suretiyle kısa karara çelişkili biçimde gerekçeli karar yazılmasının doğru olmayacağı-
Hakkında 5395 sayılı Kanun uyarınca koruyucu ve destekleyici tedbir uygulanması istenilen çocuk "Suça sürüklenen çocuk" konumunda olduğundan verilecek tedbir kararında görevli mahkemenin isnat edilen suça bakmakla görevli olan Ceza Mahkemesi olduğu-
Taraflar arasında imzalanan 01.10.2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı; davacının davasını 21.11.2012 tarihinde açmış olduğu ve davanın süresinde olmadığı; davacı vekilinin dava dilekçesinde Büyükçekmece 9. Noterliğinin 22.08.2012 tarih ve 9115 sayılı yevmiye nolu ihtar suretini sunduğu; ancak Mahkemece bu hususta noterlik makamı ile yapılan yazışmalar sonucunda ihtarnamenin muhatap olarak kiracı N.A.'a keşide edilmediği; ihtarnamenin muhatap kiracının eşi K.A. olarak keşide edildiği; bu durumda bu ihtarnamenin süreyi kesen geçerli bir ihtarname olmadığı; ne var ki, davacı vekilinin dava dilekçesinde 22.8.2012 tarihinde iadeli taahhütlü olarak başka ihtar da gönderdiğini ileri sürdüğü; dilekçe ekinde bulunan ihtarnamenin incelenmesinden adi yazılı olduğu ve bir tebligat bilgisinin olmadığı anlaşıldığından Mahkemece davanın süresinde açılıp açılmadığının kendiliğinden dikkate alınması ve ihtar ile davanın sürede olacağı dikkate alınarak, dava dilekçesi ekinde bulunan 22.08.2012 tarihli, adi yazılı nitelikteki ihtarın tebliğ bilgisinin olup olmadığının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davası-
Davanın taşınmazın aynına, başka bir deyişle mal varlığına yönelik olduğu, bu durumda, olayda 6100 sayılı HMK'nın 382 ve 383. maddelerinin uygulama yerinin bulunmadığı ve aynı Kanunun 2. maddesi uyarınca davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerekeceği-
Satış masraflarına ilişkin hesaplamada hatalı hesaplama yapılarak ihale bedelinin satış masraflarını karşılamadığı gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi doğru olmadığı-
Davacının ihtiyati haciz istemi İİK.'nun 281/2 maddesine dayalı olup, bu istem mahkemece "...İİK.'nin 281/1 maddesi uyarınca ihtiyati haciz açılmış ve devam eden bir dava sırasında talep edilebilecek geçici hukuki koruma tedbir olup dava açılmadan bu madde uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkün bulunmamaktadır." gerekçesi ile reddedilmiş olsa da tasarrufun iptali davası öncesinde ihtiyati haciz istemini yasaklayan bir hükmün bulunmadığı-
İşyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.